Ahmet TEZCAN
Açık Kapı ardına kadar kapalı!
2.8.2018
Hava sıcak su tüketimi de o oranda fazla.. Herkes elinde pet şişe ile dolaşıyor. Pek çok yerden güneşe maruz kalmış pet şişelerin suyu zehirlediği hattâ KANSEROJEN olduğu yönünde uyarılar alıyoruz. Dikkat ediliyor mu? Eh, kısmen bu uyarılara uyulduğu söylenebilir.
Peki, bu ambalajlı sular hakkında toplum yeterli bilgiye sahip mi? Denetim gereği gibi yerine getiriliyor mu?
Bugün bu hususa dikkat çekmeye beni mecbur eden durumlarla karşılaştım.
Ancak günümüzde sağlıklı, nitelikli, rafine bir hayat yaşamanın da belli şartları var. SU bir hayat kaynağı, insan olarak bizim de olmazsa olmazımız. Zaruri ihtiyaç olunca ambalajlı su çok önemli bir sektör oldu çıktı. Yılda 12 milyar litre su tüketiyoruz. Toplam ciro 6 milyar liraya dayanmış bulunuyor. Üretici dernekleri 500 ton dolayında ihracatın olduğunu bunun 64 milyon dolarlık getirisi bulunduğunu ifade ediyorlar.
Öyle olunca sektörde faaliyet gösteren firma sayısı da gün geçtikçe artıyor.
100'den fazla şirket bu alanda faaliyet gösteriyor. Türkiye'den su pazarı giderek büyüyor, kişi başına ortalama tüketim 150 litreyi aşmış, çeşit çeşit markada pet şişeler, damacanalar sokakta, çarşıda, pazarda ve her yerde kullanıp atılmış plastik şişeler çevre kirliliğinin de en önemli unsuru durumunda..
Konuyu gündeme taşımamın esas sebebine gelince; hangi marka olursa olsun toptancı pazarında yığınla pet şişelerin temmuz sıcağında gün boyu güneş altında tutulduğunu gördüm. Oysa her gün plastik şişelerin asla güneş ışığına maruz kalmaması için uyarılıyoruz.
Plastik şişe güneşe, sıcak yüzeye veya ateşe maruz kaldığında içinde bulunan sıvıya toksik madde saldığı biliniyor. Valilik, belediye, zabıta, sağlık müdürlüğü başta olmak üzere Konya'da çalmadığım kapı kalmadı ama sesimi duyuramadım. Kimi yemek tatilindeymiş, kimi mesai bittiği için başvuruyu bir sonraki gün alacaklarını ifade etti. Ankara'da da durumun bundan farklı olmadığını AÇIK KAPI diye bir yer buldum internette annemin kızlık soyadından harfler istedi, formu doldurmak bile meseleydi.Peki, kim bu işe bakacak? Açıkta ambalajlı su satana kim mani olacak? Vatandaşın sağlığını kimin umurunda sormak istiyorum.
Bunu da CİMER'e mi yazmalıyım.
Sorumlu makamdakiler bunun gereğini neden yerine getirmezler?