Ahmet TEZCAN
Siyasi tarih
4.5.2017
Cumhurbaşkanı Soçi'ye giderken "siyasi tarih" dedi, Anamuhalefet liderine biraz siyasi tarih okuması, bilhassa partisinin kendi siyasi tarihini okuması tavsiyesinde bulundu. Sadece Kılıçdaroğlu değil, siyasi tarih okunması tavsiyesi hepimiz için geçerli. Özellikle de son yüzyılın didik didik edilmesi gerekir.
- Mesela yüz binlerce vatan evladının şahadetiyle "Çanakkale Geçilmez" dedirttiğimiz mücadele nasıl bir mücadeledir? Müstevliler yani istilacılar, işgalciler, yani emperyalistler Çanakkale'den geçemedikleri halde İstanbul'da nasıl boy gösterebilmişler, savaş bittiği halde niçin İstanbul'u terk etmemişler, bu süre içinde neyle meşgul olmuşlardır?
- 1915 olaylarının aslı nedir, kimler rol almış, neden bir asır boyunca dillere pelesenk edilmiş, Türk devleti dünyanın her köşesinde bu meseleyle uğraşmak zorunda bırakılmıştır?
- Lozan, Cumhuriyetin kuruluş yılları ve bu safhada rol alan yabancılar, yerliler?!
***
Daha özele gelelim..
- Nedir Mustafa Kemal ile İnönü gibi iki can yoldaşının arasına giren ve ölümüne kadar tüm ilişkilerinin kesilmesine yol açan olay?!
- Atatürk'ün vasiyetnamesi nerede, hangi kasalarda saklanıyor? Evren, Özal gibi devletin tepesinde önemli makamlarda bulunmuş bazı şahsiyetlerin bu vasiyeti gördükleri hattâ okudukları ama açıklanmasını "şimdilik" mahzurlu buldukları doğru mudur?
- Tek parti dönemi uygulamaları, ABD ve NATO ile kurulan ilişkilerde saklı gizli kalmış ne var, milletin bunları bilmesi gerekmez mi?
Daha neler ki; "bunları öğrenme olgunluğuna henüz erişmedik mi?" sorusunu sormadan edemiyoruz. Bütün bunları kavga etmeden konuşsak, okusak, öğrensek kendi şartlarında değerlendirsek olmaz mı?
***
Şimdi Suriye'deki olaylar, oradaki yabancı güçler yüz yıl sonra nasıl değerlendirilir, kim ne söyleyebilir? Tırnak içinde demezler mi, düşman burnumuzun ucuna kadar gelmiş, kalkıp vurup yok etmemişler?!" Halbuki hepimiz biliyoruz ki gerçek o değil. Vurarak yok edilecek durum belli ve sınırlı. Zulmün sulh ile neticelendirilmesi önemli.. İşte bunun için Soçi'de her yerde yoğun çaba harcanıyor. Velhasıl tarihle kavga etmek olmaz, tarihten ancak ders alınır. Geleceğimizi kurmak için geçmişimizi bilmek ve ders almak mecburiyetimiz var. Ancak nereden, kimden ve nasıl, işin bu tarafı da meselenin aslı kadar önemlidir.