Ahmet TEZCAN
Barış ve dostluk ihtiyacı
16.3.2017
Rotterdam'da yaşananlardan sonra, Hollanda'nın bu şehriyle Ankara'nın geçmişte "Kardeş Şehir" filan olup olmadığını düşündüm.
Avrupa'nın en önemli şehirlerinden biridir Rotterdam, limanıyla da çok ünlüdür.
Ankara'nın da 50'ye yakın dünya şehri ile kardeşlik kurmuşluğu var. Yok, Ankara'nın kardeş şehirler listesinde Rotterdam'ın adı yok. Meğer İstanbul'un kardeş kentleri arasındaymış Rotterdam, yanlış hatırlamışım.
Mazallah Ankara'nın kardeşi olsaydı Hollanda'ya toz konduramayanlar neler söylerdi kim bilir?
***
Rotterdam'ın Belediye Başkanı (Ahmet Abutalip) Müslüman üstelik Kadir Topbaş da belki buna kanmıştır ama yaptıkları ne kardeşliğe, ne dindaşlığa sığar. Ahmet Abutalip'in adına kanmış, rahat diyalog kurabiliriz düşüncesiyle Rotterdam'la kardeş olmayı kabul etmiş olabilirler?!
Berberî asıllı başkanın Hollandalı Müslümanlarca "işbirlikçi" ilan edildiğini unutmamalıyız, Müslümanlık onun adında kalmış. Dünya genelinde barış ve dostluk anlayışının geliştirilmesine duyulan ihtiyaç göz nedeniyle bu tür birliktelikler kuruluyor.. Mevcut savaşların çoğu bizim mahallede, dünyanın dövüşe değil, barışa ihtiyacı var, kaybedenlerin büyük çoğunluğu maalesef bizim mahalleden. Avrupa, iki savaşta 100 milyon insanın kanını döktü hâlâ aklını başına almış değil. Hollanda'nın da Endonezya'da 3 bin 300 kişiyi kurşuna dizmişliği unutulamaz. Kendileri de bunun utancıyla toplu katliamı nitekim kabul etmeye mecbur kalarak dünyadan ve Endonezya'dan özür dilediler.
***
Konya'da Mevlevi dergâhının kapısına bir gün sarhoşlar dayanır, bağırıp çağırmakta içeri girmek istemektedirler. Kapıdaki itiş-kakış Mevlâna Hazretlerinin dikkatini çeker. Dervişler diz büker durumu izah etmeye çalışırlar. Mesele anlaşılınca der ki;
Ne oldu, onlar içtiler de siz mi sarhoş oldunuz?! Evet, akıl ile öfke aynı yerde oturur, biri gelince diğeri gider. Rotterdam'da sinir uçlarımızla oynadılar, gururumuz incindi, milli refleks harekete geçti. Bizim yetkililer de meydan okuma halinde "Misliyle mukabele" den söz ediyorlar. Neticede bu bir ahlâki duruştur ve Hollandalı yöneticilerin, bize karşı besledikleri kaygıyı, duyguyu ve korkuyu meşreplerince açık ettiler, bunu gördük. Wildersler, Rutteler gidecek, Hollanda ise orada kalacak unutmayalım.