Ahmet TEZCAN
Şehrin ruhu!
4.4.2013
Tam 7 yıl önce yazmışım… Meçhul bir şey değildi ki?!..
Büyüyen, gelişen, dönüşen, değişen şehirler bir türlü kimsenin içine sinmiyordu.
En sonunda devletin başbakanı da söyledi söyleyeceğini… Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Yerel Yönetimler Sempozyumu'nda çıplak gerçeği en çarpıcı cümleyle ifade etti.
***
Dikkat ediyor musunuz, şöyle bir etrafa bakın göreceksiniz. Altındağ'da onca güzelliğin arasında Tacettin Dergahı'nın adeta tepesine dikilmiş Hacettepe'nin o beton blokunu hemen göreceksiniz mesela.
Uzun yıllar müsaade edilmedi, tinerci yuvası oldu, neticede hastanenin hangi bölümüdür bilmiyorum şehrin siluetine dahil edildi.
Gereksiz demiyorum ama ruhsuz, zevksiz, soğuk bir yapı… Sağından, solundan çıkan borular, jeneratör kulübesi, hortumlar vs.
***
Burada ondan da o kitaptan da fırsat buldukça bahsettik.
Şehirler nasıl "aziz" oluyor, şiirsel hayatlar nasıl kurulmuş ve şimdi özlenir olmuş?
Kaybettiğimiz değerler, düşünmeye değerler…
Geriden şöyle bir temaşadan sonra esere yaklaşıyorum… Nakışlarına, motiflerine, kıvrımlarına musafaha eder gibi dokunmaktan büyük keyif alıyorum.
İnsanın şehri değil, şehrin insanı şekillendirdiği bir gerçek… Öyleyse -başta belediyeler olmak üzereimardan, bayındırlık işlerinden sorumlu olanlar… Lütfen bir işe girişirken vicdanı devreye sokup şehrin ruhunu asla ihmal etmeyin.
Çocuklarımız, torunlarımız, geleceğimiz için bunu yapın.