Trafik terörü!
Ahmet Tezcan / Gel de yazma 21 Kasım 2012
Şehirde yaşayıp da trafikle başı derde girmemiş bir kimse yoktur diye
düşünüyorum. Kıyamete kadar bu işin çözüleceğini de sanmıyorum.
Öyleyse uğraşmanın manası yok diye oturacak değiliz elbet. Mutlaka
birilerinin bir şeyler yapması gerekiyor.
Cezaların yükseltilerek bu problemin çözülebileceğini söyleyenler var.
Hayır, çözülemez..
Temelinde insanın olduğu her meselede olduğu gibi trafik de daima
hayatımızda tartışma konumuz olmaya devam edecektir.
İhsan Memiş, Ankara’da Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma
Derneği’nin başkanı, ömrünü trafiğe adamış. Bu kez “Trafik Mağdurları Anma
Günü” dolayısıyla uyarıyor, diyor ki:
Trafik de bir çeşit terördür ve Türkiye, dünyadaki ilk 10 ülke
arasında trafik teröründe 3. sırada yer almaktadır.
Terörlerden terör beğen, her türlü terör nedense bizi buluyor!
Peki, trafik teröründen bahsediliyorsa terörist kim?
Bunu da herkesin kendisine sorması lazım..
Başkan Memiş bir şeye daha işaret ediyor: Mevcut trafik kanunu ve ağır
işleyen bürokrasi..
Bu yüzden çözümsüzlükle karşı karşıyayız. Her yedi kişiden biri trafik
mağduru ve her yıl mağdur sayımız azalmıyor artıyor. (Mağdurlardan biri de
benim. Her hafta bir ekip geliyor, kapı önündeki arabama “kaldırım işgalinden”
bir ceza yapıştırıp gidiyor. Arabanı başka yere koy derseniz koyamıyorum çünkü
apartmanın her yanı Rent a Car otolarının işgali altında. Melih Başkan’a
sorarsanız bunların hepsi gelecek yıl şehir dışına çıkarılacak.)
Trafikteki problemi İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin yahut bürokratları
bilmiyor mu? Elbette biliyor, ancak onların da açmazları var.
Velhasıl “Terör” demek için trafikte hayatını kaybedenin “şehit” gibi
muamele görmesi, yani “adam” değeri taşıması ve mücadelenin de dağdaki kadar
ciddiye alınması gerekiyor.
Ahmet Tezcan / Gel de yazma 21 Kasım 2012
Şehirde yaşayıp da trafikle başı derde girmemiş bir kimse yoktur diye
düşünüyorum. Kıyamete kadar bu işin çözüleceğini de sanmıyorum.
Öyleyse uğraşmanın manası yok diye oturacak değiliz elbet. Mutlaka
birilerinin bir şeyler yapması gerekiyor.
Cezaların yükseltilerek bu problemin çözülebileceğini söyleyenler var.
Hayır, çözülemez..
Temelinde insanın olduğu her meselede olduğu gibi trafik de daima
hayatımızda tartışma konumuz olmaya devam edecektir.
İhsan Memiş, Ankara’da Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma
Derneği’nin başkanı, ömrünü trafiğe adamış. Bu kez “Trafik Mağdurları Anma
Günü” dolayısıyla uyarıyor, diyor ki:
Trafik de bir çeşit terördür ve Türkiye, dünyadaki ilk 10 ülke
arasında trafik teröründe 3. sırada yer almaktadır.
Terörlerden terör beğen, her türlü terör nedense bizi buluyor!
Peki, trafik teröründen bahsediliyorsa terörist kim?
Bunu da herkesin kendisine sorması lazım..
Başkan Memiş bir şeye daha işaret ediyor: Mevcut trafik kanunu ve ağır
işleyen bürokrasi..
Bu yüzden çözümsüzlükle karşı karşıyayız. Her yedi kişiden biri trafik
mağduru ve her yıl mağdur sayımız azalmıyor artıyor. (Mağdurlardan biri de
benim. Her hafta bir ekip geliyor, kapı önündeki arabama “kaldırım işgalinden”
bir ceza yapıştırıp gidiyor. Arabanı başka yere koy derseniz koyamıyorum çünkü
apartmanın her yanı Rent a Car otolarının işgali altında. Melih Başkan’a
sorarsanız bunların hepsi gelecek yıl şehir dışına çıkarılacak.)
Trafikteki problemi İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin yahut bürokratları
bilmiyor mu? Elbette biliyor, ancak onların da açmazları var.
Velhasıl “Terör” demek için trafikte hayatını kaybedenin “şehit” gibi
muamele görmesi, yani “adam” değeri taşıması ve mücadelenin de dağdaki kadar
ciddiye alınması gerekiyor.