Orman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Orman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Ekim 2020 Perşembe

ORMANCIDAN AÇIKLAMA



GEL DE YAZMA


        Nallıhan’da günlerce süren orman yangınından bahsettik burada, nasıl

içimizi yandığını, yangının sebeplerini ve Külliye için de mufassal bir raporun

hazırlanmakta olduğunu anlattık. Yazılarımızı müteakip Orman Bölge Müdürü

Veysel Kodalak aradı ve yangını bizzat ondan da dinledik.

Teşkilatın mahallindeki önemli bir yetkilisi olarak Kodalak da üzüntüsünü

dile getirdi. Nallıhan özelinde yangınla nasıl mücadele edildiğini anlattı.

Kodalak’ın açıklamaları özetle şöyleydi:

****


         “Nallıhan’da yangın çıktığı gün ben de Beynam ormanlarında gözlem

kulesindeydim ve Pazar günü itibariyle yangın süresince evime dahi gitmedim.

Kuzey ormanlarında her sene 2-3 yangın olur çünkü gölgede 40 dereceyi bulan

yaz sıcağı yangına adeta zemin hazırlar. O yangının ilçeye kadar inmemesi

mucizeydi.. 700 civarında görevli ve 127 arazöz iş makinalarıyla birlikte yangının

söndürülmesi için herkes canla başla çalıştı. Uçaklar, helikopterler görevdeydi ve

su bulmada güçlük çektiler. Bu kadar insanın hayati ihtiyaçları dahi problemdir

yangınla mücadele sırasında ve neticede 18 Eylül’e kadar süren bir afet yaşadık,

toplamda 659 hektarlık bir alanı maalesef kaybettik..”

Ankara Orman Bölge Müdürü, “geç müdahale ve organizasyonda hata”

iddialarını doğru bulmuyor, “12 dakikada yangının çıktığı alana ulaştık” diyor.

Yanan alanın da 659 hektar olduğunu söylüyor.

****


        Evet, mevsim geçti konu kapandı ama binlerce canlıyı yok eden yangının

izleri mahallinde en çarpıcı biçimde görünüyor, kokusunu hâlâ genzinde

hissediyorsunuz. İlgililer, yetkililer olayı belgeleyecek. Kodalak’ın “1Cm alan

bırakmayıp mutlaka ağaçlandırılacağız” sözü içimize su serpti.

Yangınla mücadele gerçekten zor. “Tabii tensil” denilen seyreltme ve

sürülerin zarar vermesini önlemek üzere canlıları adeta yangına mahkûm eden

tel örgü uygulaması kafamı karıştırıyor. Biz gerçeğin ortaya çıkması, sorumluların

bulunması bir yana; yangınların çıkmaması, kuş, geyik, tilki, böcek binlerce

canlının yok olmaması için bunları yazdık. Kimseye bir kastımız da yok. Neticede

milli varlığımız, ortak değerimizdir ormanlar ve çok iyi korunması gerekiyor.

Sabah Gzt.

17 Eylül 2020 Perşembe

NALLIHAN YANGINI KÜLLİYE'DE

GEL DE YAZMA 

       Yanan ormanların hesabını birilerinin vermesi gerekir. Nallıhan’dan sonra Kızılırmak Deltası kuş cennetinde çıkan yangında da 1000 hektar alan kül oldu. Normal yangınlardan öte bir durumdur orman yangınları, geleceğimizin yanmasıdır.

            900 Hektarlık Nallıhan yangınının ardından Kızılırmak Deltası kül oldu. UNESCO dünya mirası listesindeydi delta, gördünüz mü bilmiyorum, zengin kuş çeşitliliğine sahip, göçmen kuşların uğrak yeri güzelim deltanın önemli bir kısmı yandı kül oldu. Başlangıç cümlemi tekrar ediyorum: Bu yangınların hesabını birilerinin vermesi lazım.

                                                    ****

        Nallıhan’daki yangının raporu Cumhurbaşkanı’nın önüne geliyor. Aslında bağımsız bir denetim grubu oluşturup bütün önemli yangınlar hakkında birer rapor alınmalı. Ne zaman yangın başlamış, müdahale ne zaman olmuş ne kaybedilmiş tek tek soruşturulmalı. “Mevsim gereği her sene olur” diyerek yangınlar asla geçiştirilmemelidir.

        Kendisi de Nallıhanlı olan Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan’ın tespitleri önemli. Ceylan, geç müdahaleyi 1. Sebep olarak görüyor. Organizasyon bozukluğu, sevk ve idarede kopukluk yangının büyümesinde ikinci sebep. “Personel orman yollarını bile bilmiyor” diyor. Niye? Çünkü başka yerden getirtildiler. 4. Sebep “Tabii Tensil” denilen kesim atıklarının öbek öbek orman içinde bırakılmış olması Nallıhan yangınını körüklemiş. Soğutmada da yetersizlikler yaşanınca yangın büyümüş.

                                                       ****

        Dediğim gibi, bir rapor halinde bu yangın Cumhurbaşkanının da önüne gelecek. Ormancıların şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri gerekir. Tek bir ağacın dahi yanmasına bu milletin tahammülü yoktur. Bilhassa ardıç, ormanın altın ağacıdır, her yönüyle çok değerlidir. Kuş cenneti yangınları ise bütün vicdanları sızlatır.

        Hataya tekrar düşmeden, bütün orman yangınlarımıza esasen milli savunma konusu kadar hassasiyet gösterilmesi icap eder. Milli varlığımıza ve Ormana kast edenin cezası affolunmaz.  

Sabah Gzt.