Büyümede DÜNYA İKİNCİSİ olurken Hollanda’dan 6 gol yemeyi bir türlü hazmedemiyorum.
Her alanda büyümenin yükselmenin şifrelerini arıyorum.
Eğitimin yüz yüze başladığı bir sırada bizim yüzleşmemiz gereken bir konular vardır.
EĞİTİM en başta gelmektedir.
***
Sadece
öğrenci nüfusumuz 20 milyon (Ankara’da Milyonu geçti).
Yunanistan’ı katlıyoruz.
Bu 20 milyon 83 milyonun meselesi.
Öyle olunca ihmal edilmemesi gereken bir
durum var ortada.
2021
bütçesinde en büyük pay Eğitim’e ayrıldı: 146.9 milyar.
Virüse rağmen Sağlığa
77.4 milyar..
Savunmaya da 61.5 milyar ₺ ..
Yine aslan payı Eğitim’in oldu yani..
***
Ama
Başkan Erdoğan İbni Haldun Üniversitesi açılışında demişti ki;
Fikren iktidar
olamadık..
Eğitimde topyekûn
reform şart..
Demek
ki neymiş, hükümet olmak, iktidarda bulunmak İKTİDAR OLMAK anlamına gelmiyormuş?!
Yıllardır “İktidar-Muktedir” diye konuşur dururuz.
İktidarın yolu da Eğitim’den
geçiyormuş!
Cumhurbaşkanı’nın sözleri bunu ifade ediyor.
Şimdiye dek o
makamlarda olup da bunu itiraf eden hiç çıkmamıştı..
Öyleyse gereği yapılmalı.
***
Eskiden
koalisyonların en önemli pazarlığıydı Millî Eğitim.
Anlaşma olmazsa koalisyon
olmaz, hükümet kurulamazdı.
70’ten fazla bakan görev yapmış Milli Eğitim’de,
pek bişey değişmemiş.
Adı “millî” idi ama bu milletin çocukları yıllarca alfabe
heceledi durdu.
Sürüngenlerin sindirim sistemini okuduk yıllarca..
Matematik
ilminin de yüzde 20’siyle yetindik.
Bu
defa değişir mi?
Ben bu bakandan ümitliyim, inşallah yanıltmaz.
Eğitim en az
savunma kadar MİLLÎ olmalı.
“İNSANSIZ” sistemlere yoğunlaşırken, eğitimde de
“insanlı” istemlere çabalamalı, hem de doğrudan bu milletin insanıyla..
Gördük
ki FULBRİGHT ile filan olmuyor?!
“O da ne?” demeyin, Fulbright nedir inceleyin bir
zahmet!
***
Bizim
memleketimizde EĞİTİM her zaman İLK HEDEF olmuştur.
Anarşi ve terör orada
yoğunlaşmıştır.
Okul, öğrenci, öğretmen ve bu üçüyle ilgili ne varsa hedeftir,
hedeftedir.
Çocukların çantalarına konulan resim ve şekillere, giydikleri tişörtlere
yazılanlara baksak olayı anlarız.
Sosyal medyaya yoğunlaştığımızın yarısı bu
işlere kafa yorsak mesele çözülür.
O
halde önce çocuklara yoğunlaşmak, onları heyecanlandırmak gerekiyor.
“Bu uçağı,
bu füzeyi, bu barajı biz yaptık” diyeceksiniz.
Hızlı trenlere bindirip başarıyı
göstereceksiniz.
Uçaklarla orman yangınları üzerinde uçurup yanmış yıkılmışı
anlatacaksınız.
Büyüklere anlatamadıklarınızı küçüklere anlatacaksınız!
Çocuklardan
başlayarak önce BİZ olmayı öğreteceksiniz.
***
Ve
asıl öğretmenden başlayacaksınız.
Kılı kırk yarıp bulacaksınız o öğretmeni..
Yüreğini koyacak bu işe, inancını, imanını..
Ve toplumda 1 NUMARA olacak
öğretmen..
Cüzdanına hiç bakmayacak.
İşte
o zaman memleket gerçekten MİLLÎ yapı bir kazanır..
En basit örneğiyle Konya kadar
bir ülkeden 6 gol yemez..
Ve bu utancı(!)
BÜYÜMEDE DÜNYA İKİNCİSİ olmuşken
yaşamayız!
Büyümede DÜNYA İKİNCİSİ olurken Hollanda’dan 6 gol yemeyi bir türlü hazmedemiyorum.
Her alanda büyümenin yükselmenin şifrelerini arıyorum.
Eğitimin yüz yüze başladığı bir sırada bizim yüzleşmemiz gereken bir konular vardır.
EĞİTİM en başta gelmektedir.
***
Sadece öğrenci nüfusumuz 20 milyon (Ankara’da Milyonu geçti).
Yunanistan’ı katlıyoruz.
Bu 20 milyon 83 milyonun meselesi.
Öyle olunca ihmal edilmemesi gereken bir
durum var ortada.
2021 bütçesinde en büyük pay Eğitim’e ayrıldı: 146.9 milyar.
Virüse rağmen Sağlığa 77.4 milyar..
Savunmaya da 61.5 milyar ₺ ..
Yine aslan payı Eğitim’in oldu yani..
***
Ama Başkan Erdoğan İbni Haldun Üniversitesi açılışında demişti ki;
Fikren iktidar olamadık..
Eğitimde topyekûn
reform şart..
Demek ki neymiş, hükümet olmak, iktidarda bulunmak İKTİDAR OLMAK anlamına gelmiyormuş?!
Yıllardır “İktidar-Muktedir” diye konuşur dururuz.
İktidarın yolu da Eğitim’den geçiyormuş!
Cumhurbaşkanı’nın sözleri bunu ifade ediyor.
Şimdiye dek o makamlarda olup da bunu itiraf eden hiç çıkmamıştı..
Öyleyse gereği yapılmalı.
***
Eskiden koalisyonların en önemli pazarlığıydı Millî Eğitim.
Anlaşma olmazsa koalisyon olmaz, hükümet kurulamazdı.
70’ten fazla bakan görev yapmış Milli Eğitim’de, pek bişey değişmemiş.
Adı “millî” idi ama bu milletin çocukları yıllarca alfabe heceledi durdu.
Sürüngenlerin sindirim sistemini okuduk yıllarca..
Matematik
ilminin de yüzde 20’siyle yetindik.
Bu defa değişir mi?
Ben bu bakandan ümitliyim, inşallah yanıltmaz.
Eğitim en az savunma kadar MİLLÎ olmalı.
“İNSANSIZ” sistemlere yoğunlaşırken, eğitimde de “insanlı” istemlere çabalamalı, hem de doğrudan bu milletin insanıyla..
Gördük ki FULBRİGHT ile filan olmuyor?!
“O da ne?” demeyin, Fulbright nedir inceleyin bir
zahmet!
***
Bizim memleketimizde EĞİTİM her zaman İLK HEDEF olmuştur.
Anarşi ve terör orada yoğunlaşmıştır.
Okul, öğrenci, öğretmen ve bu üçüyle ilgili ne varsa hedeftir, hedeftedir.
Çocukların çantalarına konulan resim ve şekillere, giydikleri tişörtlere yazılanlara baksak olayı anlarız.
Sosyal medyaya yoğunlaştığımızın yarısı bu
işlere kafa yorsak mesele çözülür.
O halde önce çocuklara yoğunlaşmak, onları heyecanlandırmak gerekiyor.
“Bu uçağı, bu füzeyi, bu barajı biz yaptık” diyeceksiniz.
Hızlı trenlere bindirip başarıyı göstereceksiniz.
Uçaklarla orman yangınları üzerinde uçurup yanmış yıkılmışı anlatacaksınız.
Büyüklere anlatamadıklarınızı küçüklere anlatacaksınız!
Çocuklardan
başlayarak önce BİZ olmayı öğreteceksiniz.
***
Ve asıl öğretmenden başlayacaksınız.
Kılı kırk yarıp bulacaksınız o öğretmeni..
Yüreğini koyacak bu işe, inancını, imanını..
Ve toplumda 1 NUMARA olacak öğretmen..
Cüzdanına hiç bakmayacak.
İşte o zaman memleket gerçekten MİLLÎ yapı bir kazanır..
En basit örneğiyle Konya kadar bir ülkeden 6 gol yemez..
Ve bu utancı(!)
BÜYÜMEDE DÜNYA İKİNCİSİ olmuşken
yaşamayız!
0 yorum:
Yorum Gönder