İstanbul’un 50’ye yakın kardeş şehri varmış, Bursa’nın da 20. Acaba Ankara’nın kardeş şehirleri hangileridir diye merak ettim. Meğer Moskova başta olmak üzere Ankara da 20’ye yakın şehrin kardeşiymiş. Kiev, Bükreş, Üsküp, Tiran, Sofya, Saraybosna, Seul, Pekin, Tiflis gibi başkentler birer protokolle Ankara ile kardeşlik ilişkisi kurmuşlar. Hatta “kardeş şehir” ilişkileri nedeniyle Ankara’nın Avrupa Konseyi’nden ödülü bile varmış.
***
Kardeş Şehir ilişkileri, halkların birbirini yakından tanıması, kültür ve yaşantılarını öğrenebilmesi bakımından önemli. Kent kardeşlikleri simgeseldir aslında ve bu kardeşliğin temeli yine insan ilişkileridir. Farklı coğrafyada da olsalar, dillerinin, dinlerinin, gelenek ve göreneklerinin farklılıklarına rağmen insanların birbirleriyle dostluk kurmaları önemlidir. Kardeşlik ilişkisi derin bir ilişkidir, kardeşlik, ailevi bir kavramdır. Dolayısıyla sevgiyle yoğrulan bir ilişki olması gerekir. Bu ilişki paylaşıma dayanmaz, maddi anlamda bir ortaklık ilişkisi değildir. Eğer bir şeyleri paylaşmak üzere bir araya gelirseniz, paylaşılacak şeyler tükenince ilişkiniz biter.
Biz bu hep savaşan, güçlülerin zayıflara hiç insaf etmediği bu dünyada insanların hangi coğrafyada olursa olsun sevinçlerini, üzüntülerini, acılarını paylaşabileceğinden, bunun gereğinden bahsediyoruz. Hele ki dünya ölçeğinde yaşanan şu salgın iyiliğin, güzelliğin, yardımlaşmanın önemini ortaya çıkardı. Bu ilişki insanlığın gereğidir aslında. Halkları birbirine karşı yaklaştırır. İnsanlar sevgiyle beraber imkânlarını da paylaşabilirler.
***
İki ülkede şehirlerin kardeşlik ilişkisine daha çok belediyeler öncülük ediyor olsalar da bu ülke yöneticilerinin bilgisi tahtında gerçekleşiyor. Kardeşlik ilan edilirken bu şehirlerin önemli cadde ve meydanlarına da karşılıklı isimler veriliyor. Mesela bizdeki Paris Caddesine karşılık Paris’te Eifel Kulesine yakın caddelerden birinin adı da Ankara’dır; La Rue Ankara.. Paris’in bu caddesine Ankara adı 31 Ağustos 1932 yılında, Albert Lebrun’un cumhurbaşkanlığı sırasında yani Atatürk döneminde verilmiş. Karşılıklı bu jestler bir dostluk taahhüdüdür aslında..
Çünkü KENTLERİN KARDEŞLİĞİ bir anlamda HALKLARIN KARDEŞLİĞİ olarak algılanır.
***
Hal bu iken Macron Fransa’sının, Rusya ve Çin ile birlikte Türkiye’yi düşman ilan ettiğini duydunuz mu bilmiyorum. Birkaç hafta önce Fransa’nın önemli gazetelerinden Le Monde’da böyle bir haber yer aldı. Fransa’nın düşmanlık ilanı Türkiye’den henüz karşılık bulmadı.
Şimdilerde gerilim yaşadığımız Fransa, Paris’teki Ankara caddesinin adını da değiştirir mi bilinmez! Macron, Paris’teki La Rue Ankara’dan yani Ankara Caddesi’nden geçerken DÜŞMAN ilan ettiği Türkiye hakkında ne düşünür bilemeyiz. Ama şurası muhakkak ki; bizler Ankara’daki Paris Caddesi’nde yürürken Fransa’yı değilse bile artık Macron’u anmadan geçemiyoruz. Onun Türk ve Türkiye düşmanlığını, "İslamofobik" tavrını hatırlıyoruz.
Paris Caddesi’nin Ankara’da şimdi Türklere hissettirdiklerini Fransızlar La Rue Ankara’dan geçerken ne anımsıyorlar doğrusu merak ediyoruz?! Bir gerçek var ki Macron yüzünden Türkler bir süredir Paris’i hayırla yad etmiyorlar.
***
Araştırma sırasında Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce 2003’de “Kardeş Kentler Zirvesi” düzenlendiğini öğrendim. Zirvenin ardından bir de ”ANKARA DEKLERASYONU” yayınlanmış ve Ankara’ya gelen 17 kardeş kent belediye başkanı, ekonomik, sosyal, kültürel, sanat ve sportif alanlarda iş birliği yoluyla kentler arası kardeşliğin geliştirilmesi konusunu masaya yatırmışlar. Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’nun kulakları çınlasın.