25 Haziran 2020 Perşembe

Face-food(!) hayatlar!

GEL DE YAZMA 

Simit, tost, döner, lahmacun, pide, döner, hamburger, soğuk sandviçler, pizza, kızarmış patates, parça tavuk, balık-ekmek çoğumuzun iştahla tükettiği yiyeceklerdir ve adına ne derseniz deyin bu tür beslenme giderek yaygınlaşmaktadır.

Fast-Food ve Facebook; ağzımız yemekte, gözümüz eğlenmekte olan bir hayatı ancak böyle anlatırız, özeti bu. Bizim büyüklerimiz “Yavrum nerene yiyorsun?” derlerdi. FAST-FOOD olarak karşımıza çıkan AYAKÜSTÜ beslenme tarzının sadece yemek içmek ile ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bunu yalnızca beslenme biçimi olarak anlamak konuyu anlamamak ve eksik tanımlamak olur. Salgına yol açan virüsün sadece sağlık sorunu olmadığı gibi!..

****

İnsanların her alanda olduğu gibi beslenme konusunda da büyüklerinden öğrendikleri alışkanlıkları vardır. Biz buna kültür diyoruz. Fastfood, bir beslenme kültürüdür. Kelimenin tarifinden de bu açıkça anlaşılmaktadır. Acıktığınız zaman hemen doymak isteyeceksiniz. Fastfood bu ihtiyaca masum bir pratik çözüm olarak geliştirilmiş olabilir. İleri zamanlarda OBEZİTE gibi giderek yaygınlaşmakta olan pek çok sağlık sorunu ortaya çıkardığı saptanmış olmakla birlikte; fast-food beslenme bütün dünyada benimsenmiş ve maalesef ortak bir kültür haline gelmiştir.

****

Ne yediğimiz, nerede yediğimizden önce yiyip içmenin bence zamanı da şekli de önemlidir. Dolayısıyla konuya her açıdan bakmak gerekmektedir. Bizim toplumumuzun beslenme biçimiyle karşılaştırıp karşı çıkarsınız yahut benimsersiniz. Bizim ülkemizde genellikle ailecek yemek yeme alışkanlığı vardı. Bugün ise aile ancak hafta sonları bir araya gelebilmektedir, o da belki!

Yemek saati alışkanlığımız ortadan kalkmıştır. Çocuklar sofra adabından uzaktır, çağrıldıklarında “ben tokum” gibi uzaktan işittiğiniz ses zaten her şeyi anlatmakta, aile olarak birlikteliğinize cevap vermiş olmaktadır. Maske taktıramadığımızı, söz dinletemediğimizi, özetle çocuklarımıza bakıp yabancılaştığımızı düşünüyorsak her şeyi ile birlikte düşüneceğiz.

Ne yiyor, yediriyoruz, nasıl giyinip giydiriyoruz, nasıl yaşıyoruz; başımızı biraz(!) dijital platformlardan, bilhassa cep telefonundan kaldırıp iki elimizin arasına alma zamanıdır. Sonra çok geç olur.

0 yorum:

Yorum Gönder