Ahmet TEZCAN
Şuraya kim el atacak diye sorsak?
24.5.2018
Şehircilik başlı başına bir bilim..
Kanalizasyon sisteminden ulaşıma, aydınlatmasından çatı mimarisine kadar bir şehrin güzel ve sağlıklı yaşamaya elverişli hale getirilmesi köklü bir medeniyet kültürüne sahip olmakla ancak mümkün olabiliyor.
Eski yapılarımızda, çarşılarımızda biz bunu görüyoruz.
Lakin en az bir yüz yıl kadar; hani derler ya "şeytan taşlamaktan tavafa vakit bulamadık", dolayısıyla kendi işimize hiç bakamadık.
Eğitimden şehirciliğe her alandaki tasavvurlarımız yüzüstü kaldı. Estetiği ihmal ettik. Nasıl olursa olsun dedik ve yalnızca zorunlu hayata, yalnızca hayatın idamesine yoğunlaştık.
İşte en basitinden yağışların nasıl kısa sürede bazı bölgelerinde sel baskınlarına ve adeta felakete yol açtığını hep birlikte görüyoruz, Başkent'te 5 dakikalık bir sağanak yetiyor. Meteoroloji idaresinin uyarılarına rağmen her yağışta bunlar yaşanıyor.
Neden? Altyapı ve konutlaşmada çalakalem işler yüzünden, dere yataklarının doldurulup ranta kurban edilmesinden. Başkan Mustafa Tuna, Çukurambar için neden "öldü" dedi? Altı hesap edilmeden üstüne gökdelenler dikildi de ondan. Araç parkı şimdiden sorun, trafiği de özellikle pik saatlerde felç. O halde eğlence için dahi oraya giderken düşünülür?!
Ulus'ta uzun bir aradan sonra yıkımı planlanan binalara ilk kazma vurulmuş, arkadaşımız Aykut Gören'in geçenlerde manşete taşınan haberinden öğrendik, burada Tarih yeniden ortaya çıkarılacakmış.
Çalışmanın çapı nedir bilmiyorum ama Anafartalar Mahallesine kadar bunun uzanması gerekir. Burası şehircilik ve imar açısından Ankara'nın kanser bölgeleridir. Bana sorarsanız çok geç kalındı. Memleket dolar kıskacında yeniden hayatî bir seçime giderken bunu yapıyoruz. Ne yapsanız bu girişim şimdi muhitin hayatını kısa vadede olumlu etkilemeyecek, tüccarın, esnafın, sanatkârın ekonomisine negatif yansıyacaktır. Yalnız ekonomisinde değil, Hacı Bayram Veli ziyaretlerinde bile bunu hissedeceğiz, isteseniz de istemeseniz de.. Temenni ederim Ulus'taki bu faaliyet inşallah, kısa sürede ve çevre duyarlılığı gözetilerek tamamlanır.
Benim esas öğrenmek istediğim Kocatepe'ye sıra ne zaman gelecek?
Ankara'nın kalbi sayılan Kızılay'ın bir nefes ötesinde, şehrin en önemli merkezi diyebileceğimiz Kocatepe ve çevresinde de mutlak bir düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır.
Şehrin muhteşem mabedini çevresi de mutlaka rahatlatılmalıdır.
Kanalizasyon sisteminden ulaşıma, aydınlatmasından çatı mimarisine kadar bir şehrin güzel ve sağlıklı yaşamaya elverişli hale getirilmesi köklü bir medeniyet kültürüne sahip olmakla ancak mümkün olabiliyor.
Eski yapılarımızda, çarşılarımızda biz bunu görüyoruz.
Lakin en az bir yüz yıl kadar; hani derler ya "şeytan taşlamaktan tavafa vakit bulamadık", dolayısıyla kendi işimize hiç bakamadık.
Eğitimden şehirciliğe her alandaki tasavvurlarımız yüzüstü kaldı. Estetiği ihmal ettik. Nasıl olursa olsun dedik ve yalnızca zorunlu hayata, yalnızca hayatın idamesine yoğunlaştık.
İşte en basitinden yağışların nasıl kısa sürede bazı bölgelerinde sel baskınlarına ve adeta felakete yol açtığını hep birlikte görüyoruz, Başkent'te 5 dakikalık bir sağanak yetiyor. Meteoroloji idaresinin uyarılarına rağmen her yağışta bunlar yaşanıyor.
Neden? Altyapı ve konutlaşmada çalakalem işler yüzünden, dere yataklarının doldurulup ranta kurban edilmesinden. Başkan Mustafa Tuna, Çukurambar için neden "öldü" dedi? Altı hesap edilmeden üstüne gökdelenler dikildi de ondan. Araç parkı şimdiden sorun, trafiği de özellikle pik saatlerde felç. O halde eğlence için dahi oraya giderken düşünülür?!
Ulus'ta uzun bir aradan sonra yıkımı planlanan binalara ilk kazma vurulmuş, arkadaşımız Aykut Gören'in geçenlerde manşete taşınan haberinden öğrendik, burada Tarih yeniden ortaya çıkarılacakmış.
Çalışmanın çapı nedir bilmiyorum ama Anafartalar Mahallesine kadar bunun uzanması gerekir. Burası şehircilik ve imar açısından Ankara'nın kanser bölgeleridir. Bana sorarsanız çok geç kalındı. Memleket dolar kıskacında yeniden hayatî bir seçime giderken bunu yapıyoruz. Ne yapsanız bu girişim şimdi muhitin hayatını kısa vadede olumlu etkilemeyecek, tüccarın, esnafın, sanatkârın ekonomisine negatif yansıyacaktır. Yalnız ekonomisinde değil, Hacı Bayram Veli ziyaretlerinde bile bunu hissedeceğiz, isteseniz de istemeseniz de.. Temenni ederim Ulus'taki bu faaliyet inşallah, kısa sürede ve çevre duyarlılığı gözetilerek tamamlanır.
Benim esas öğrenmek istediğim Kocatepe'ye sıra ne zaman gelecek?
Ankara'nın kalbi sayılan Kızılay'ın bir nefes ötesinde, şehrin en önemli merkezi diyebileceğimiz Kocatepe ve çevresinde de mutlak bir düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır.
Şehrin muhteşem mabedini çevresi de mutlaka rahatlatılmalıdır.
0 yorum:
Yorum Gönder