23 Temmuz 2015 Perşembe

Sorumluluk..

Ahmet TEZCAN

Sorumluluk..

23.7.2015

Dostlarla bayramlaştıktan sonra torunlarla beraber olmak adına kısa bir kaçamakla Ege'deydim. Memleketimin bu köşesinden manzaralar aktaracaktım. Ama ne yazık Suruç'daki olay bayram sevincimizi de tatilimizi de zehir etti. Bayram tatilinin sevincini hazmedemedik yumruk gibi boğazımıza tıkandı acımız. Bu tür olayları yalnızca lanetlemek yetersiz kalır. Neyi lanetliyoruz, kimi suçluyoruz? Cesetler daha ortada dururken Cumhurbaşkanını, Başbakanı, hükümetin tutumunu suçluyor adamlar. Suriye politikası, sınır güvenliği, güneydoğu meselesi hepsi birbirine giriyor. Bir ülkede politika yaparken önce kendi aranızda, yani bu ülke vatandaşı olarak birbirinizle yurttaşlık temelinde ortak duygunuz, tavrınız olacak. Daha ilk günden HDP ve CHP sözcülerinin kullandıkları dil sorunlu olursa, bu memlekette hiçbir şeyi çözemezsiniz. Önce siyasi partiler bu gibi olaylarda görevlendirdikleri insanları 'SORUMLU' kişiler arasından seçecek.
***

30 gencin can verdiği bir olayda canlı bombanın kanlı eylemi karşısında millet şok olmuşken siyasi partiler, özellikle de HDP ve CHP adına konuşan insanlar ağzından çıkanı kulağı duyacak ve ne dediğini bilecek. Siyasi partiye aidiyet misyonu bu sorumluluğu icap ettirir. Bir olay bu kadar çirkince ve sorumsuzca politikaya alet edilmez. İkincisi bu gibi sorumsuzlara mikrofon tutan medya organları.. Kime mikrofon tuttuklarını ve millete neler duyurduklarını bunun neye malolacağını bilecekler. Adamlar çıkıyor bir ateşli üniversiteli gencin ağzından duyabileceğimiz şeyleri, politikada ergenliğe ulaşmamış insanlara söyletiyor. Devletin genel güvenlik politikaları ile iktidar eleştirisini birbirinden ayıramıyorlar. Herşeyi birbirine karıştırıyorlar. Adeta muhayyel bir başka coğrafya adına konuşuyor. Suçluyor, kızıyor, ağır sözler sarfediyor ve milletin kimyasını bozuyorlar. Bunu HDP'nin eşbaşkanları yapıyor.
***

Kimsiniz, neyi kim adına konuşuyorsunuz? Bunu sormak lazım onlara?! En yüksek kabul edebilir duygumla kulak veriyorum onlara ama benim ülkemin bir politikacısı konuşuyormuş gibi bir izlenim alamıyorum. Ondan sonra da İstiklal Marşı'nda dahi niye mutabık olamadığım aklıma geliyor. Çünkü adam milli marşımızdaki "Irkıma yok izmihlal" ifadesini sorguluyor şunca zaman sonra.. Ne diyorsun sen kardeşim derler adama Selahattin Bey, aklını başına al.. Bu milletin hiçbir bölgeyle, halkla sorunu olmaz ama seninle olur. Sorumlu olun biraz ve Suruç başta olmak üzere memleket meselelerine memleket insanı gibi yaklaşın.

gazete

0 yorum:

Yorum Gönder