14 Mayıs 2015 Perşembe

Mal da yalan mülk de

Ahmet TEZCAN

Mal da yalan mülk de

14.5.2015

Kenan Evren'in ölümü bize çok şey hatırlatıyor.
Bir darbeyle devletin tepesine oturan Kenan Evren'in Çankaya köşkündeki son iş günü 9 Kasım 1989 idi, ardından Cumhurbaşkanı seçilen Özal'ın makamdaki ilk iş günü ise ilginçtir 10 Kasım'da, ilk Cumhurbaşkanı Atatürk'ün ölüm yıldönümünde başladı. Özal, makamdaki görevini tamamlayamadı, tamamlattırmadılar bence.
Çok partili dönemde üç devlet adamı görevini tamamlayamadı.
Biri Menderes'tir, arkadaşlarıyla birlikte darağacına gönderdiler, yetmedi, üç oğlunun da başına gelmedik kalmadı.
***
Yüksel Menderes'i kim hatırlıyor? 42 yaşında intihar süsü verilmiş bir cinayetle ortadan kaldırıldı. Siyasetçiydi babası gibi, Ankara Hukuk mezunuydu, iyi yetişmişti, Cenevre'de "Sciences Politiques" okudu, Belgrad'da diplomatik görev aldı, Aydın milletvekilliği yaptı bir dönem ve 1 Mart 1972'de Ankara'daki evinde öldü. İntihar ettiği söylendi, kareli bir kağıtta "Hayatta kaderin bütün cilveleri beni buldu, tahammül gösteremeyeceğim" yazılıydı, "veda mektubu" dediler. Mutlu Menderes, Ankara Siyasal mezunuydu, iki dönem Aydın milletvekilliği yaptı, 8 Mart 1978'de geçirdiği bir trafik kazasıyla o da abisine yakın bir yaşta hayatını kaybetti. Aydın Menderes malum, siyasetteki son Menderes'ti, yine bir trafik kazasıyla 15 yıl tekerlekli sandalyede geçen hayat sonrası 65 yaşında Hakkın rahmetine kavuştu.
Üçünün ölümü de şaibelidir ve kapatılmıştır.
Bence tozlu raflardan bir bir alınıp incelenmeye muhtaçtır. Mendereslerin hayatı filmlere konu olacak olaylarla doludur.
***
Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığına gelince.. Özal'ın ölümüyle makama seçildi Demirel, "kalan yılları tamamlamalı" tartışmaları arasında 7 yıl görevde kaldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Arnavutluk'a gitmişken bir anekdot aktarmak isterim. Demirel, tam dört kere Tiran'ı ziyaret etti. Son ziyareti görevden ayrılmadan çok kısa bir süre öncesine rastladı. Derler ki Demirel'in Arnavutlara kan hısımlığı vardır, köyünün adı da çevre köylülerce "Islavköy" olarak söylenirdi, zamanla "İslamköy" oldu. Doğrusunu en iyi Demirel bilir.
Son ziyaretinde Arnavutlar Demirel'e 'en yüksek devlet nişanı' takdim ettiler, adı "İskender Nişanı" idi. İskender, Osmanlı'ya karşı isyan bayrağı açan asilerin lideriydi.
***
Yüksek görevler her zaman her bakımdan didiklenir, tartışma konusu yapılır. Evren'in ölümü de öyle oldu. Bir zamanlar okullar, en önemli bulvarlar onun adıyla anılsın diye yarış yapılırdı. Adana'da bulvar, Yalıkavak'ta, Fethiye'de cadde olmuştu adı, pek çok okul -İzmir'de, Ergani'de, Dörtyol'da, Adıyaman'da, Kula'da, Konya'da- yurdun dört bir yanında hâlâ onun adıyla anılıyor.
İşin sonuna bakacaksın, şimdi de adı her yerden silinsin isteniyor. İndirici bindirici bir dünya işte, hemencecik "Mal da yalan mülk yalan var biraz da sen oyalan" sözünü hatırlıyoruz..
Bâki kalan sadece, "hoş seda" imiş..

gazete

0 yorum:

Yorum Gönder