10 Eylül 2015 Perşembe

Herkes kendini bir yoklasın!

Ahmet TEZCAN

Herkes kendini bir yoklasın!

10.9.2015

İşin aslının bilinmesi lazım..
Bu olaylar şapkamızı önümüze koyup bir kere daha aklıselimle düşünme ve değerlendirme zaruretini ortaya koyuyor.
Bizim ülkemiz her an bu tür krizlere gebedir. Bugün R.Tayip Erdoğan yarın bir başkası.. İşin başında kim olursa olsun bu değişmez.
YÖNETEN konumda bu topraklarda kimseyi rahat bırakmazlar. İddiasız, yönetilen, güdülen, başı yumuşak bir yapı kurup kimsenin tavuğuna 'kışt' demeseniz bile rahat olamazsınız.
***
Bunun çok çeşitli sebepleri var:
En önce ve hali hazırda dünyanın enerji ihtiyacının yüzde 65'inin sağlandığı bir bölge burası..
Din ve mezhepler bakımından da tam bir mozaik; Bütün semavi dinlerin ve en keskin mezhep hareketlerinin merkezi.
Dünyada hangi ülke Mekke, Medine ve Kudüs'e kuş uçuşu iki saat mesafede.. Atina, Brüksel, Moskova, Tahran ve başlı başına Kafkasya.. 250 milyon nüfuslu Türk dünyasıyla akrabalığımız, Akdeniz, Karadeniz ve Hazar bir potansiyel.. 54 ülkede 1 milyardan fazla insanın yaşadığı Kara Kıta Afrika.. Maden ve petrol zengini olduğu halde hiç huzur bulmamış, karnı da doymamış insanlar..
Bu bölge, ekonomiyi, turizmi olduğu kadar savaşları ve çatışmaları da besleyen bir bölge..
Altı asırlık bir imparatorluk mirasçısı olan Türkiye bu insanlara ulaşıyor, kardeş bölgelerle yeni ilişkiler kurmak için çabalıyor, bu da başkalarını çok ama çok rahatsız ediyor.
***
Buraya kadarını Taksim olayları sırasında kaleme almıştım, derin hafızaya bir kere daha hatırlatmak istedim. Abdurrahman Dilipak'ı dinledim dün gece bir TV kanalında, diyor ki; 1. Cihan savaşı 100. yılında, İkinci savaşın da 50. yılı.. Sykes-Picot, Yalta benzeri anlaşmalarla bazı devletlere tanınan ayrıcalıkların süreleri doluyor, yenilenmesi lazım ama önce kaos..
Ve ilave ediyor; İçinde Türkiye'nin de olduğu 22 ülkeyi yeniden masaya yatırmak istiyorlar, biz de direniyoruz, onlar ise yeniden hizaya getirmeye çalışıyorlar.
Evet, ben de diyorum ki; olaylar asla siyasi değil. Ama ne var ki taşeron siyasetçiler bundan yararlanmaya çalışıyorlar. Böyle bir zamanda devlete, devlet adamına, askere, polise herhangi kimlikle olursa olsun yazılı, sözlü hücum eden, MİLLİ DURUŞ sergilemeyen kim olursa haindir, değilse gafildir yahut mayasıyla ilgili bir sorunu vardır.
Irkî kimlikle değil, ANADOLU RUHU ile söylüyorum:
Bu ülke bizim kardeşim, herkes kendini bir yoklasın. Kimsin, nesin, nereden geldin, bu topraklarda nefes alan insanlarla bir hesabın var da onu mu ödetmeye çalışıyorsun?!
Ama adın ne olursa olsun biz seni biliyoruz. Sen; Pehlivan Sultan koca Abdülaziz'i alacakaranlıkta 4 kişiyle üzerine abanıp iki bileğinden kesenlerdensin, Abdülhamid-i Sani'nin de hal'ini tebliğ edenlerdendin, biz seni tanıyoruz.

gazete

0 yorum:

Yorum Gönder