Ahmet TEZCAN
Cumhur’un sorunu..
31.10.2019
Cumhur'un Cumhuriyetle bir sorunu var mıydı? 96 ncı yıl kutlamalarında önceki gün Atatürk Bulvarı boyunca insanlarımızın yüzünde bu sorunun cevabını gözledim. Anıtkabir'deki yüzler beni yanıltabilirdi o nedenle herkesin, her kesimin bulunduğu bir bulvardan izledim 96 yıl kutlamalarını.
7'den 70'e oradaydık ve Cumhur, geçen konvoyları izliyor, alkış ve ıslıklarla katılıyor ve büyük bir coşkuyla bayramını kutluyordu.
O trafiğe rağmen hiç birinde hoşnutsuzluk duygusu sezmediğimi söyleyebilirim.
Herkesin gözlerindeki mutluluğu gördüm.
Zaten Cumhur'un Cumhuriyetle bir sorunu yoktu ki!
"CUMHURİYET", "Bizi kim yönetecek?" sorusunun cevabıydı ve doğrudan seçim sandığını gösteriyordu. Peki, 27 Mayıs'tan 12 Mart'a, 12 Eylül'den 15 Temmuz'a niye yapıldı bu müdahaleler?
Kim yapıyor, kim yaptırıyor, neden müdahale ediliyor? Bizi kavgaya kargaşaya sürükleyerek canımıza, malımıza, huzurumuza kast edenler kim? Bunların iyice bilinmesi ve düşünülmesi gerekiyor.
CUMHURIYET, "Bizi kim yönetecek?" sorusunun cevabıydı, "NASIL?" sorusunun cevabı da "DEMOKRASİ" dir ve CUMHUR'un bunda da kararı kesindir, vazgeçmek başka maceralara, mecralara girmek gibi bir niyeti de asla bulunmamaktadır.
O halde yol da iz de bellidir ve bizi hiçbir güç bu yoldan çevirmemelidir.
Ancak, şimdi insanlar başka yollar, başka tekniklerle yollarından çevrilmeye, evrilmeye, devşirilmeye, hayatı değiştirilerek başka emellere alet edilmeye çalışılmaktadır.
Bulvar'da bunu gördüm, asıl bunun FARKINDA OLMAK gerekmektedir.
Günümüzün dünyasında şirketler, devletlerden daha büyük örgütlere dönüşmeye başlamıştır. Onlar için ciro, bilanço her şeyin, her duygunun önündedir, insan hayatından bile önemlidir.
Suriye'de, Irak'ta, Türkiye'nin karşısında bir "savaş" yürütülüyor, kimler rol alıyor?
TERÖR ÖRGÜRTLERİ ve SAVAŞ ŞİRKETLERİ.. Onların eliyle veriliyor bütün mücadele ve artık saklamıyorlar da..
Kimin nerede, nasıl, hangi rejimle yaşayacağından çok; artık doğrudan insanların alışkanlıkları, gelenekleri, beslenmeleri hedef alınmaktadır. Parmak izimizden efor testimize kadar her şeyimizi biliyorlar.
Sosyal medya, kitle iletişim aygıtları bunların aracı durumundadır. Robot teknolojisi hızla ilerlemekte ve işsizler, emekliler "GEREKSİZLER" olarak nitelenmektedir.
Dünya nereye gidiyor bunu da başka bir güne bırakalım.
7'den 70'e oradaydık ve Cumhur, geçen konvoyları izliyor, alkış ve ıslıklarla katılıyor ve büyük bir coşkuyla bayramını kutluyordu.
O trafiğe rağmen hiç birinde hoşnutsuzluk duygusu sezmediğimi söyleyebilirim.
Herkesin gözlerindeki mutluluğu gördüm.
Zaten Cumhur'un Cumhuriyetle bir sorunu yoktu ki!
"CUMHURİYET", "Bizi kim yönetecek?" sorusunun cevabıydı ve doğrudan seçim sandığını gösteriyordu. Peki, 27 Mayıs'tan 12 Mart'a, 12 Eylül'den 15 Temmuz'a niye yapıldı bu müdahaleler?
Kim yapıyor, kim yaptırıyor, neden müdahale ediliyor? Bizi kavgaya kargaşaya sürükleyerek canımıza, malımıza, huzurumuza kast edenler kim? Bunların iyice bilinmesi ve düşünülmesi gerekiyor.
CUMHURIYET, "Bizi kim yönetecek?" sorusunun cevabıydı, "NASIL?" sorusunun cevabı da "DEMOKRASİ" dir ve CUMHUR'un bunda da kararı kesindir, vazgeçmek başka maceralara, mecralara girmek gibi bir niyeti de asla bulunmamaktadır.
O halde yol da iz de bellidir ve bizi hiçbir güç bu yoldan çevirmemelidir.
Ancak, şimdi insanlar başka yollar, başka tekniklerle yollarından çevrilmeye, evrilmeye, devşirilmeye, hayatı değiştirilerek başka emellere alet edilmeye çalışılmaktadır.
Bulvar'da bunu gördüm, asıl bunun FARKINDA OLMAK gerekmektedir.
Günümüzün dünyasında şirketler, devletlerden daha büyük örgütlere dönüşmeye başlamıştır. Onlar için ciro, bilanço her şeyin, her duygunun önündedir, insan hayatından bile önemlidir.
Suriye'de, Irak'ta, Türkiye'nin karşısında bir "savaş" yürütülüyor, kimler rol alıyor?
TERÖR ÖRGÜRTLERİ ve SAVAŞ ŞİRKETLERİ.. Onların eliyle veriliyor bütün mücadele ve artık saklamıyorlar da..
Kimin nerede, nasıl, hangi rejimle yaşayacağından çok; artık doğrudan insanların alışkanlıkları, gelenekleri, beslenmeleri hedef alınmaktadır. Parmak izimizden efor testimize kadar her şeyimizi biliyorlar.
Sosyal medya, kitle iletişim aygıtları bunların aracı durumundadır. Robot teknolojisi hızla ilerlemekte ve işsizler, emekliler "GEREKSİZLER" olarak nitelenmektedir.
Dünya nereye gidiyor bunu da başka bir güne bırakalım.
0 yorum:
Yorum Gönder