4 Ekim 2018 Perşembe

Başkentin diplomasisi

Ahmet TEZCAN

Başkentin diplomasisi

4.10.2018

Başkent, aynı zamanda diplomatik bir merkezdir. Büyükelçiliklerin özellikle milli günlerde verdikleri resmikabuller yani "resepsiyonlar"; gazeteciler, bilhassa diplomasi muhabirleri tarafından sıkı takip edilir. Edilir ki, bu ülkelerin Türkiye hakkındaki düşünceleri, iki ülke yöneticilerinin karşılıklı resmi ziyaretleri ve pek çok diplomatik gelişme bu kabul günlerinde birinci elden öğrenilir.
Çünkü başka ülkelerin diplomatik misyonu da buralarda temsil edilir ve bir araya gelmiş olurlar. Geçenlerde davetli bulunduğum Pakistan'ın böyle bir gününde "Cive Pakistan" başlığıyla kendi izlenimlerimi aktarmıştım.
Demiştim ki "Pakistan'ın son seçiminde asker-polis fazla ön plana çıktı. İmranhan adında eski bir sporcu başbakan yapılmak isteniyor, siyasi gösterilerde çok sayıda insan öldü" Bu yüzdendir ki Pakistan'ın gününde resmi üniformalarıyla askerleri pek göremedik, yoksa ülkelerindeki muhataralı hadiselerden utandılar mı?" filan diye kendi izlenimlerimizi yorumlamıştık.


***


Büyükelçilikten değil ama Pakistan'lı olup ülkemizde yaşayan Pakistanlılardan tepki gecikmedi. Tepki derken; hem teşekkür hem rica hem uyarıyı birlikte aldık.
E-posta yoluyla bize ulaşan ve Khalid Mahmood Malik imzasıyla bize yazan dostumuz, iki ülke halklarının ebedi dostluklarına vurgu yapıp bunun hiçbir hal ve şart altında bozulamayacağını tekrarlarken kısaca şunları dile getirmiş:"Gerçekten son zamanlarda Pakistan tarihinde az rastlanan olaylar yaşandı. Türkiye'nin 15 Temmuz'una benzer olaylardı sanki bunlar.
Aynı merkez mi diye düşünmeden de edemedim. Başbakanı seçim öncesi tutukladılar, oyları çaldılar, vatandaşı tartakladılar ancak ne hikmetse bu olaylar pek duyulmadı. Fetö benzeri bir yapılanma bu haberlerin dışarıya yansımasına mani oldu. Türkiye'de bir gazete dışında yalnızca siz sütununuzda olaylara ışık tuttunuz.
Şimdi Nawaz Şerif'in tutukluluğu kaldırıldı.
Seçimde rol alanlar yargı soruşturmasında, medya da döndü ve mevcut başbakan zor günler yaşıyor. Ama bu haberler Urduca'dan tercüme edilip halklara duyurulmuyor" Evet, bize yazan dostumuz kendisinin uzun yıllardır Türkiye'de olduğunu ve Türkiye'nin hem kendisi hem ülkesi için vazgeçilmezliğini ifade ederken; "dostların üzüntü ve sevinci birlikte yaşaması" gerektiğini özellikle kaydediyor.


***


Bizim de niyetimiz halis; nerede olursa olsun halkın iradesi önemlidir, dayatma asla kabul edilemez ve bütün toplumlar insanca yaşamayı hak etmektedirler. Dost Pakistan için bu defa "Zindabad" diye haykırıyor, kardeşçe, barış içinde yaşamalarını diliyorum.

gazete

0 yorum:

Yorum Gönder