Ahmet TEZCAN
Asrın kararı…
16.2.2017
Aylıklısından aylak gezenine, işçisinden iş erbabına kadar bütün insanlarımızla fırsat buldukça görüşüyor, toplumun bütün kesimleriyle temas halinde olmaya gayret ediyoruz. Hep raporlardan, gazete haberlerinden memlekete bakmak her zaman insanı doğru sonuca götürmüyor.
Bazen gidişata hayatın içinden bakmak gerekiyor. "Üç tanesini meydanda sallandıracaksın" benzeri doğrudan çözüm (!) arayanları hariç tuttuğumuzda makul çözümün aşikâr olduğu görülüyor. Ben insanımıza şahsen güveniyorum.
Memleket olarak bunca kritik durum yaşadık ve çoğunluğun sorun yarattığı hiç görülmemiştir. Son seçimlerde ve daha önceki referandumda vatandaşımız kanaatini anlaşılır şekilde ifade etmiştir. Rakamların dili açık ve net; insanımızın Hükümete, Meclise, mevcut siyasi kadroya teveccühünün devam ettiğini kabul ettiği açıkça görülüyor, bundan ötesi beyhude gayret olur.
***
Zaman değişmiştir, içinde yaşadığımız şartlar daha hızlı hareket etmeye, hızlı karar almaya bizi mecbur etmektedir. Ülkenin sonuç vermeyen müzakere ve münakaşalarla geçirecek vakti yoktur. Her zaman "tu kaka" tavrını sürdürmek ülke ve dünya gerçeğiyle de bağdaşmamaktadır. İktidar olmanın yıpratıcı etkisine rağmen mevcut yönetimin kredisi vatandaş nezdinde artarak devam ediyor. Asrın kararıdır bu, referandum Türkiye'nin içinden çıkılmaz karar mekanizmalarını değiştirecek, artık siyasetteki kargaşa da sona erecektir. Ülke gündemi Meclisin içinden çıkılmaz tartışmalarıyla uğraşıp durmayacaktır.
Birlikte düşünmek ve aklıselimle çözüm aramaktan daha doğru bir yol yoktur.
İçinde yaşadığımız hararetli ve hareketli günlerde buna daha çok ihtiyaç var. Aksaklık yok mu denirse; elbette var ama sistemdeki bu değişiklik bilinsin ki çok şeyi değiştirecek.
***
Ankaralıları dinliyorum, akil ve ayağı yere basan sözler işitiyorum. Çok partili hayata geçtiğimizden bu yana siyasetin, dolayısıyla devletin kavga ve kargaşayla vakit kaybettiği, artık memleketin sisteme feda edilemeyeceği itiraf gibi ifade ediliyor. Birkaç gayretkeş siyaset ve devlet adamının münferit çabası dışında gerçekten memleketin on yılları acemi elinde çarçur edildi. İnsanımız da sisteme kurban edildi, büyük vebali var bunun. Türkiye, sistem kargaşasından kurtulmalıdır. Geçmişin alışkanlıklarıyla medet umanlar yok değil ama onlara fırsat da yok. Kavgaya kargaşaya prim de yok. Tahrikler karşılık bulmuyor, dilerim hiçbir şekilde bulmaz. Etrafımız yangın yeri ve biz bu topraklarda birlik içinde olup gücümüzü artırmak mecburiyetindeyiz, başka izahı yok bunun.
0 yorum:
Yorum Gönder