28 Şubat 2019 Perşembe

Bayrak ülke Türkiye

Ahmet TEZCAN

Bayrak ülke Türkiye

28.2.2019

Bu ülkenin, Türkiye'nin ve tek tek hiçbirimizin yedeği yok, gidebileceğimiz bir ülke de yok. Neslimizi, enerjimizi, ülkemizi, bütün varlığımızı en yüksek düzeyde koruyarak gözeterek birbirimize sımsıkı sarılmalıyız. Sadece okullardaki nüfusumuz komşularımızın çoğunu katlamaktadır. Her sabah 1 milyon çocuk Ankara'da ve toplam 18 milyon çocuğumuz sırt çantalarıyla okul yolundalar.
Onların beslenmesi, ulaşımı, güvenliği çok önemli. En önemli varlığımız can parçamız çocuklarımızın okul yolunu gözlüyoruz her gün. Tek tek bakınca kaçar ama toplum olarak çok anlamlı ve önemli olduğumuzu bilmeliyiz.
Okullarda öğretmenlerin bunu her sabah öğrencilere bilhassa tekrar etmelerini söylesem abartmış olmam.

Bu coğrafyada sorunsuz yaşamanın tek şartı var ve tek cümleyle bu; GÜÇLÜ ve KİŞİLİKLİ OLMAK ile mümkündür.
Bizim ''Kendimize güvenmek''den başka hiç bir eksiğimiz yok. Güçlü olacaksınız ve bu toprakları kendiniz yöneteceksiniz, kimse işlerinize burnunu sokamayacak..
İşte Avrupa.. Güneyi, kuzeyi, doğusu, batısıyla 50 devlet var Avrupa'da ve 700 küsur milyon insan yaşıyor. Hepsinin gözü bir şekilde Türkiye'de.. Çünkü TÜRKİYE BAYRAK ÜLKE.. Ortadoğu'ya ve Asya'ya bayrak.. 57 İslam ülkesine, Türk dünyasına bayrak.. Nereden baksanız bu 2 Milyara yakın nüfus demektir, kocaman bir coğrafya. Geçmişte oldu bu, bundan sonraki zamanda niye olmasın?! Bizim dışımızdakiler bunu biliyor, biz bilmiyoruz. Bir hafta Balkan havası kokladıktan sonra bunu yazıyorum.

Almanya'da, Fransa'da seçim oluyor propagandalarına, politikalarına malzeme yaptıkları tek ülke var Türkiye.Hollanda Türkiye'yi diline dolamasaydı seçiminden kimsenin haberi olmayacaktı. "Avrupa'yı yapan biziz" diyordu rahmetli Halil İnalcık hoca, ne kadar derin ve doğru bir anlatım!
Daha sandık görünmeden Türkiye'yi dillerine dolamaya başlıyorlar. Bizdeki sandık dünyanın başını döndürüyor.. Gerçekten Türkiye sadece Türkiye değildir, sadece bir ülkeden ibaret değildir ve kararları çok şeyi değiştirir de ondan.

Ateş çemberinde yaşıyorsak bunun hazırlayanı biz değiliz. Sebep sadece etrafımızda fışkıran petrol ve türevleri değildir.
Güçlü ve kararlı bir Türkiye dünyanın eksenini her zaman değiştirir. Habire bunun için karıştırıyorlar, bu coğrafyayı istiyorlar.
"Biz yönetelim'' diyorlar. Bu yüzden kendileri hep güvende ama biz olmayalım, çeşitli örgütleri başlarına dolayalım. Niye peki?

gazete

14 Şubat 2019 Perşembe

Vatandaş kimi seçmez?

Ahmet TEZCAN

Vatandaş kimi seçmez?

14.2.2019

Gerekli şartlara haiz olup da 31 Mart yerel seçimlerine gireceği Yüksek Seçim Kurulu'nca açıklanan bütün siyasi partiler sahada.. Seçime 44 gün kaldı, 45. gün sandığa gideceğiz, 46. Gün herkesin ense tıraşı gözünün önüne düşecek. Vatandaşın oyunu, onayını alabilmek için hazırlıklar taa aylar öncesinden yapıldı. Siyasi propaganda uzmanları genel merkezlere davet edildi, sloganlar belirlendi, seçim müzikleri seçildi, "olmadı" denilenler yeniden yaptırıldı..
Bunlar kolay işler değildir ha..
Aylar süren mesai ister, geceyi gündüze katarlar çalışmaları tamamlayıp en yukarı kata sunabilmek için. Herkes bir üstteki, bir üstteki makama beğendirmek için çırpınır durur. "Olmadı" diyenler hızınızı kesse de yılmayıp devam edersiniz. Adayların belirlenmesi de uzun bir süreçtir.

***

Nihai karar en üst makamın, genel başkanındır.
Sorumluluk verdiği kimselerle, en yakınlarıyla oturur, vatandaştan alınacak tahminî aksülamel yani reaksiyon hesaplanır ve bir karara varılır "vira bismillah" diyerek "demir çarık, demir asa" yollara çıkılır.
Bütün bunlar için bi dünya paralar harcanıyor..
Doğrudan hazineden aktarılan paralardır bunlar. O nedenledir ki "tüyü bitmedik yetim hakkı" denir çünkü hazinede herkesin hakkı bulunmaktadır. Seçime katılacak bütün partilere aldıkları oy nispetinde devlet yardımı yapılır. Siyasetin finansmanı bizim memleketimizde devletçe karşılanır.
İktidarı, iradeyi başka bir sermaye çevresine, para odağına bırakmamak için böyle yapılır, yapılmalıdır.

***

Dedim ya, bütün bunlar vatandaşın "OLUR" unu alabilmek içindir. İktidarı, kimine göre hizmeti sürdürmek için millete müracaat gereklidir. Bu GÖNÜL işidir elbet. Vatandaşın rızası; üstlenilen görevin en iyi şekilde ve zamanında icrasına bağlıdır. Şimdi herkes "kimi işaret edecek" diye vatandaşın gözünün içine bakıyor, 31 Mart'a kadar kendini tercih etsin diye yoğun bir çaba harcıyor. Peki, vatandaş kime bakıyor dersiniz? Şimdi şu cümleye dikkat edin, seçimin sonucunu da üç aşağı beş yukarı tahmin edebilirsiniz: Bizim insanımız; oy vereceği partiye bakarak değil, vermeyeceğine bakarak oyunun rengini belirler. Yani "kimi seçeceği" değil, tercihini yaparken SEÇMEYECEĞİ PARTİ veya ADAY önemlidir. Dolayısıyla bundan bugüne kadar seçilmemiş, tercih edilmemiş ve iktidar olamamış olanlar kendine çeki düzen verecekler. Ha, bazen üst geçit asansörlerinin düzenli bakımı ve çalıştırılması, 153 ALO BELEDİYE hattında vatandaşın muhatap bulabilmesi gibi önemsiz(!) şeyler de tercihlerde önemli rol oynar!

gazete

7 Şubat 2019 Perşembe

Çakarları hemen kapatın

Ahmet TEZCAN

Çakarları hemen kapatın

7.2.2019

Bakın, seçime gidiyoruz, hareketlerinize, davranışlarınıza çok dikkat edin. "Sözlerinize" demiyorum zaten seçmen söze en son bakıyor.
Kime diyorum? Adaylara diyorum, adaylarla etrafta dolananlara.. Hani derler ya "Seçim sathı mailine girdik.." hal ve hareketinize çok dikkat edin.
Hele resim verirken, "özçekim" yaptırırken filan, kiminle olduğunuza, o tebessümünüzün arkasına toplananlara, sadece adaylar değil, hem partililer hem taraftarlar çok dikkat etsin. "Rica ettiler resim çektirdik" mazereti vatandaşı bağlamaz. Yarın resimli olarak önünüze çıkarırlar, bedelini ödetirler bilmiş olun.
***
Şu sıra vatandaşın asabını bozan en önemli şey ÇAKARLAR.. Amerikan bayrağını anımsatan MAVİ-KIRMIZI çakarlara şimdi iki de beyaz ekliyorlar, sanırsın konuk devlet adamının korumaları..
Siyasiler bunu yapıyor, bürokratlar yapıyor, biraz kaba olacak ama hasbel beşer "kıytırık" bir başkan yardımcılığı kapmış o da yapıyor. İçişleri'nin uyarısı yetmedi, siren de takıp "zort zort" arkanda, önünde, sağında, solundalar, kimdir, nedir bilemiyor, bulamıyorsun bir türlü.
Sivil plaka ile bir yol bulup sıvışıyorlar..
Vaktiyle iki üst düzey siyasinin asansördeki şakalaşmalarını hatırlıyorum. Biri ötekinin makam arabasını çakar lambalarıyla "Çerçici eşeği" ne benzetiyor ve "dön de bir bak" diyor. Yeni nesil bilmez, eskiden seyyar satıcılar vardı, köy köy boğazı boncuklu eşekleriyle dolaşır kına, baharat, süs eşyası satarlardı, "çerçici" denirdi onlara. Rengârenk satış usulleriyle her mahallede hemen öbek öbek müşteri toplamayı başarırlardı.
***
Şimdi öyle değil tabii, dönüp bakmazsan adamı maymuna çevirirler.
Pancurdaki MAVİ-KIRMIZI çakarla yetinmezler, aynalara, sinyal lambalarına dek marifetmiş gibi ışıl ışıl donatırlar arabaları. Eskortlar siyah gözlüklü korumalarla bu CAFCAF milletin asabını bozuyor unutmayın. Partici bürokrat hepsine birden söylüyorum; vatandaşın canını sıkmayın. Marmara ilçelerinde belediye başkanı bir arkadaşım vardı, çalışkan mı çalışkan, sevecen mi üstüne yok ama seçimi kaybetti. Kahvenin önünde oturan yaşlı amcaya sordum:
"Parlak tokalı botları ve güneş gözlükleriyle arabadan bir inişi vardı ki" dedi, onu koltuktan ettiğini söylemedi.
Uyarmadı demeyin, çakarları ve sirenleri bir devlet katına girip çıkarken, kimliğinizi ifadeye mecbur kaldığınızda açtırın, yoksa pahalıya mal olacak!

gazete