27 Aralık 2018 Perşembe

Hızır Acil..

Ahmet TEZCAN

Hızır Acil..

27.12.2018

Başkent yoğunluğunun adı kim ne derse desin hep Kızılay olmuştur. Herkesin her gün bir vesile bu meydana yolu mutlaka düşer. Ben bunun YHT tren garıyla değişeceğini söyler dururum. Hele yeni hızlı tren hatları devreye girsin YHT Garı ve çevresinin trafiğini bir de o zaman görün?! Ha, o bölge cadde, sokak ve parklarıyla bu yoğunluğu karşılar ve kaldırabilir mi onu zamanla göreceğiz. Son tren kazasıyla yeniden sarsıldık. Ne oldu, bir sabah kalktık ve bir hızlı trenin hızını almadan başkentin ortasında bir başkasıyla çarpıştığını gördük. Üzülmemek elde değil ama kazayı bir makasçı veya bir başka görevliyle açıklamak da mümkün değil.

***

Ben o gün, o hengâmede TCDD'yi, YHT Tren Garı'nı ve ilgili bakanlığı aradım telefonla. En azından ne oldu diyecektim. Benim gibi o gün yolcu yakınları da kaza sonrası yetkilileri aramış olmalılar. Onlar da alelacele birine, bir telefon numarasına ulaşmak istemişlerdir. Ama hangi numaradan ama ne mümkün?! Ulaştırma bütün katmanlarıyla ULAŞILMAZ olur mu? ben bir ara 112 Acil Çağrıyı aradım çekinerek.. Bir sağlık ihbarı veya ambulans talebi olmayınca kapattılar. Niye aradım 112'yi? Burası ACİL ÇAĞRI SERVİSİ.. Yangın, kaza, intihar, cinayet.. Her türden durumun ilk önce bu servis eliyle alınıp itfaiye, ambulans, polis nerenin harekete geçirilmesi gerekiyorsa orayı ayağa kaldıracağını düşündüğüm bir servis olarak değerlendiriyordum 112'yi. Her türlü hadisede vatandaşın muhatap bulacağı, ulaşacağı bir servis..

***

Bu satırların yazarı 2004'ten bu yana bunu yazar durur. 110 Alo Yangın İhbar'dan tutun, 118 bilinmeyen numaralara kadar bir yığın ALO İHBAR hattı var. Sayayım: Zabıta 153, Polis İmdat 155, Jandarma 156, Orman yangını 177, Ruhsal Bunalım Danışma 182 ve diğerleri.. Kim hatırlıyor? 185 Elektrik, 186 Gaz arıza.. Hattın bir yerinde gerilim veya patlama olsa o anda bu numarayı kim bulur, kim ulaşır? İçişleri, İller İdaresi yazılarıma cevap vermiş bütün ihbar hatlarının tek numarada HIZIR ACİL adıyla birleştirileceğini bildirmişti? New York'ta 911 adıyla bir acil yardım hattı var, belediyeye bağlıymış, orada adeta "hayatın bir parçası " diyorlar ve bütün "imdat" ve "ihbar" çağrılarını burası koordine ediyormuş. Onların 911'i gibi bir servisi biz de kendi ülkemizde neden başaramayalım?

gazete

13 Aralık 2018 Perşembe

Özhaseki’nin Kayserisi

Ahmet TEZCAN

Özhaseki’nin Kayserisi

13.12.2018

Şair'in "bir başka tepeden" İstanbul'a baktığı gibi başka bir şehre bakılmış mıdır? Yahut hangi şehre böyle bakılıp İstanbul gibi "aziz" makamına yükseltilmiştir?!
Sormadan edemiyor insan.. Yahya Kemal öyle tutkundur ki İstanbul'a "görmediği, gezmediği, sevmediği" hiçbir yeri yoktur.
Nasıl bir tutkudur ki bir ömür gönül tahtına kurulması keyfiyetini bağışlamış ve "sade bir semtini sevmeyi" dahi "bir ömre değer" bulmuştur?!

Şair'in baktığı gibi olmasa, olamasa da ben de bir başka şehre, başka bir tepeden baktım.
Kayseri'ydi baktığım şehir ve o şehre bakmak için seçilecek yer Erciyes'ten başka bir tepe olamazdı.
(Biliyorum "tepe" tanımı Erciyes'i küçültür, O Erciyes ki; memleket coğrafyasına çil çil nice kubbeler yükselten Mimarbaşı Koca Sinan'a ilham kaynağı olmuştur.) Şair'in İstanbul'a bakışı değildi bizim o tepeden Kayseri'ye bakışımız, Ankara'da, mevsimi olmasına rağmen bir zamandır göremediğimiz kara hasretliğimizdi önce. Sonra ve esasen Kayseri'ye uzun yıllar ŞEHREMİNİ olmuş bir isim (Mehmet Özhaseki) artık Ankara için aday. Kayseri'yi yıllarca nasıl yönetmiş, ne yapmış, yaptıkları kabul görmüş mü şöyle bir bakalım dedik. Kayseri'ye şehremini olmuş mu?

Bu defa Ankara'ya talipti Özhaseki ama neye yalan söyleyeyim- ben onun başkente iki numara küçük geleceğini düşünenlerdendim.
1999'dan 2014'e tam 15 sene rekor oylarla seçilmiş olmasını dahi "iktidarın gücü" ile açıklıyordum uzaktan.
Kayseri'ye yakından bakınca düşüncemi gözden geçirmem gerektiğini düşündüm.
Erciyes'ten bu kadim kültürün önemli yerleşimlerinden biri olan Kayseri'ye bakarken düzgün yapılaşmayı, ferah bulvarları kolaylıkla görüyorsunuz. Göz tırmalayan dikey yapılar da yok. Tarih, betonlar arasına sıkışmamış. Hunat Hatun'dan Seyit Burhanettin'e tüm şehirde Selçuklu, Konya'da bile olmadığı kadar bütün maddiyatı ve maneviyatıyla muhafaza edilmiş.
Açık kapalı çarşıları ise insana İstanbul hissi veriyor. Trafik keşmekeşi yok gibi, tramvayın ulaşıma katkısı da olumlu. 5. etap ise büyükşehri emanet alan Mustafa Çelik'in ufkunu ve çabasını aynen resmediyor.

Vatandaş olarak, bir Şehremini'den yani belediye başkanından ne bekler ve ne isteriz? Önce emin olmasını, sonra hayatın zaruretlerinin zamanında karşılanmasını.
Özhaseki bunu Kayseri'de başarmış.
İnşallah Ankara'da da başarır. Ankara'nın çok mahir, samimi bir ele, bir göze ve tükenmez bir enerjiye ihtiyacı var. Bu seyahatin Erciyes ve kar kısmını Elmadağ ile birlikte bir başka yazıda ele alacağım

gazete