Evet,
2016 yılı 15 Temmuz işgal girişimi ile tarihe adını yazdırmış oldu. Eşikten döndük unutmak mümkün mü?
2017 numaralı yıla girerken de yeni yılın ne numaralara gebe olduğunu bilemiyoruz?! Bir asır önceydi, sözde
"birleşme, ilerleme ve özgürleşme" adına imparatorluğu İttihat ve
Terakki Jönleri eliyle darmadağın etmişlerdi. Milyonlarca kilometrekarelik vatan toprağı bin bir entrika ile elden çıkmış, millet
Anadolu'ya hapsolmuştu. İstedikleri
"Yeni düzeni" kurmayı -
Tek Parti iktidarıyla üstelikyarım asırda tamamlayamadılar. Kurdukları ruhsuz yapıyı yaşatmak için sayısız askeri darbeler yaşadık. Neler kaybettik saymak imkânsız. Ama en önemli hasarı ruhumuzda yaşadık; kırıldık, gücendik, örselendik.. Onca çabayla bir milleti sindirmeye çalışanlar, bunun imkânsız olduğunu 15
Temmuz'da gördüler. Milletin hafızası gelmeye başla dı. Bu müdahalelerin asıl nereden kaynaklandığını anlamaya başladık, sahiplerini de tanıyoruz. Ben burada
100 yıl öncesinden, tarihin tozlu raflarında kalmış sadece bir olayı aktararak okuyucuyu düşünmeye davet etmek istiyorum.
***
Sultan Abdülhamit vardı tahtta, fitne ateşini yakanlar "
İstanbul'un sokaklarında nehirler gibi kan akıtmayı" planlamışlardı.
Düzmece Hareket Ordusu ile meşrutiyetin ilanına muvaffak oldular.
İngiliz sefiri Sir Nicholas O'Connor bunun için büyük mücadele vermişti, ömrü yetmedi, ihtilâldan
4 ay önce öldü. Yerine gelen
Sir Gerard Lowther'i kahramanlar gibi karşılayan
"Jön Türkler", yeni elçinin arabasının koşumlarını çözüp
"şükran nişanesi" olarak atların yerine kendileri geçtiler ve arabayı elçiliğe kadar kendileri çektiler. Bugün de durum değişmedi, bizi zorlayan Batı değil, onların arabasına koşumlananlardır.
***
Evet, dünyamız güneşin etrafındaki
939 milyon km.lik eliptik yörüngesini
cumartesi günü tamamlayacak. Dünyamız bunu
365 günde tamamlamak için saatte
108 bin km. hızla koşuyor. Hızı sabit değildir,
gündönümüne göre değişir. Beni en çok etkileyen
dünyamızın
23 derecelik eğimidir.
Stephan Hawking gibi uzayla düşünenler
de buna bir türlü akıl erdirememekte ve "Milyarlarca
yıldır, mavi gezegenin bu hızla, bu
şekilde dönüp durmasıyla
"yaratılış" fikrine
yaklaştıklarını itirafa mecbur kalmaktadırlar.
Evet, öyledir.. Güneşe değildir bu eğilme,
rükû, secde veya selamlama babında
"OL" emrinin sahibinedir ki baharları, yazları,
türlü iklimleri ikram etmektedir bizlere.
2017 numaralı yeni yılın daha az acısız, ağıtsız
olmasını diliyorum, iyi seneler...