Ahmet TEZCAN
Başkent'te golf..
7.11.2013
Tiger Woods Asya'dan Avrupa'ya vuruşunu gerçekleştirip milyonları ekrana mıhlayınca dedim ki, GOLF konusunu mutlaka gündeme almalıyım! Nede olsa bu sporla geçmişte bizim de ilgilenmişliğimiz var!
Önce başörtülü milletvekilleri sonra öğrenci evleriyle ilgili spekülâsyonlar.. Dünyada en hızlı gündem eskitmekten ülkemizle ne kadar övünsek azdır! Ben bu konuya girmeyeceğim ama özel yurtların gözden ırak tutulmamasını da söylemeden geçmeyeceğim.
Gerilme ve vurma hareketlerine aşinalığımız var. Neticede topsuz denemelerimiz başarıyla gerçekleşmiş, vuruşlarımız asla 'fiyasko' olmayıp "fena değil.." olarak yorumlanmıştır. Ancak 9 çukura kaç vuruşla topu sokabileceğim sorulursa, buna bir günün yetmeyeceğini cesurca söyleyebilirim!
Sahaya da atıyla gelirmiş. Ankara'da golf kulübü İstanbul'dan tam 100 yıl sonra kuruldu. Ahlatlıbel'de faaliyet gösteren golfçuların en büyük hayali Başkent'e bir golf sahası kazandırabilmek. Bunun için yoğun çağrı ve çabaları var. Ancak Ankara Golf Kulübü'nün öncelikle bu sporu bizim insanımıza tanıtıp sevdirmesi lazım. Sopası nasıl tutulur, nasıl topa vurulur, ünlü golfçu Tiger Woods'un Boğaziçi atışı gibi güneşli bir Pazar günü uygun ortamlarda sembolik atışlar yaptırmaları, meraklı gençlere torba taşıtmaları gerekir. Aksi halde herkesin hafızasında golf, zengin sporu olarak kalacaktır. Woods bu işten servet yaptı, bizim için ise seyirlik bile değil. Sopasından arka cepte sallanacak eldivenine kadar takımına dolar cinsinden büyük paraların ödendiği bu spor dalının önce tabana indirilme yolları aranmalı.
Önce başörtülü milletvekilleri sonra öğrenci evleriyle ilgili spekülâsyonlar.. Dünyada en hızlı gündem eskitmekten ülkemizle ne kadar övünsek azdır! Ben bu konuya girmeyeceğim ama özel yurtların gözden ırak tutulmamasını da söylemeden geçmeyeceğim.
***
Ülkemizde HİÇ'e yakın bir tanınmışlığı vardır golf sporunun, 'seçkinler içindir' desek yanlış söylemiş olmayız.. Özal'lı yıllardı, Yücel Seçkiner'di spor bakanı ve Antalya'daki bir golf turnuvasına katılmıştık. Petekli, beyaz topa ilk kez dokunmuştum. Turnuvanın gerçekleştirildiği otelde meraklılarına ve acemilere 'akademi' adıyla golf kursu da veriyorlardı. Biz bu akademide "uzaktan seyir" aşamasını tamamlayıp sonra en müsait anda golf sopasını tutmuş olanlardanız.Gerilme ve vurma hareketlerine aşinalığımız var. Neticede topsuz denemelerimiz başarıyla gerçekleşmiş, vuruşlarımız asla 'fiyasko' olmayıp "fena değil.." olarak yorumlanmıştır. Ancak 9 çukura kaç vuruşla topu sokabileceğim sorulursa, buna bir günün yetmeyeceğini cesurca söyleyebilirim!
***
Şaka bire yana ülkemiz golf sporuna çok da yabancı değildir. İstanbul Golf, dünyanın en eski kulüplerindendir. Atatürk'ün de golf sporuna meraklı olduğu ve oynadığı söylenmektedir.Sahaya da atıyla gelirmiş. Ankara'da golf kulübü İstanbul'dan tam 100 yıl sonra kuruldu. Ahlatlıbel'de faaliyet gösteren golfçuların en büyük hayali Başkent'e bir golf sahası kazandırabilmek. Bunun için yoğun çağrı ve çabaları var. Ancak Ankara Golf Kulübü'nün öncelikle bu sporu bizim insanımıza tanıtıp sevdirmesi lazım. Sopası nasıl tutulur, nasıl topa vurulur, ünlü golfçu Tiger Woods'un Boğaziçi atışı gibi güneşli bir Pazar günü uygun ortamlarda sembolik atışlar yaptırmaları, meraklı gençlere torba taşıtmaları gerekir. Aksi halde herkesin hafızasında golf, zengin sporu olarak kalacaktır. Woods bu işten servet yaptı, bizim için ise seyirlik bile değil. Sopasından arka cepte sallanacak eldivenine kadar takımına dolar cinsinden büyük paraların ödendiği bu spor dalının önce tabana indirilme yolları aranmalı.
0 yorum:
Yorum Gönder