Ahmet TEZCAN
Anadolu Aslanları
21.3.2013
Bir fırsat geçen hafta Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ni yeniden gezdim.
Bazı galeriler yeni düzenlemeler için şu sıra kapalı olsa da bu müzeyi herkesin mutlaka gezip görmesi lazım. Nasıl bir mirasın üstünde oturduğumuzun bilinmesi bakımından burayı görmekte yarar var. Çok söylenecek söz var bu konuda ama yer yok.
7 bin yıllık bu muhteşem geçmişi simgeleyen eserler müzenin internet sitesinde neden sergilenmez anlamak güç?
Bakanlık kendini reklâm edeceğine müzedeki muhteşem eserleri, gelişmiş internet teknolojisiyle dünyaya açsa eminim çok güzel olur. Japon bir grup vardı ben oradayken, nasıl ilgiliydiler anlatamam. Kültür-Turizm'in yeni patronu Ömer Çelik'in bunu sağlayacağına inanıyorum.
Dokuya uygun şahane bir sunum nasıl olur gösterecektir umarım.
Az ileride Çengel Han'da Koç Müzesi'ni de gezdim. Minyatür boyuttaki kara, hava ve deniz araçları, el aletleri, fotoğraf makineleri, oyuncaklar görmeye değer.
***
Şimdi burada müzecilikten başlayıp neolitik çağdan günümüze Anadolu Medeniyetlerini filan anlatacak değilim.
Dikkat buyurun..
Müzeye girişte sizi ilk olarak Anadolu aslanları karşılıyor..
Bu tanım yani Anadolu Aslanları ifadesi benim çok hoşuma gidiyor, ayrıca güçlü kuvvetli kasları, iri pençeleriyle duvar tabletlerinde filan sıkça resmedilen aslanların vaktiyle bu coğrafyada yaşamış oldukları sonucuna varıyoruz.
Müzedeki aslan heykellerinden bu çıkıyor.
Anadolu'da da kendi iklim ve bitki örtüsüne uygun bir aslan türü vardı demek ki?
***
Şimdi onların yerini aynı adı taşıyan başka aslanların aldığını söyleyebiliriz.
Üretip ihraç ettikleriyle dünyanın her köşesinden kükremeleri duyuluyor.
İhracat rakamları onların sayesinde 150 milyar dolarları buldu.
Ve bir aslan daha.. SABAH Ankara çıktığı günden beri örnek ve öncü olmayı başarıyor.
Çarşamba günleri de SABAH Anadolu olarak Konya, Kayseri, Kırşehir, Sivas, Kırıkkale, Yozgat, Eskişehir, Kütahya ve Afyonkarahisar'la buluşması 'Anadolu Aslanları açılımı' olarak değerlendirilebilir.
Yerel diye bir şey kalmadı artık, internet sayesinde her şey evrensel.
Bazı galeriler yeni düzenlemeler için şu sıra kapalı olsa da bu müzeyi herkesin mutlaka gezip görmesi lazım. Nasıl bir mirasın üstünde oturduğumuzun bilinmesi bakımından burayı görmekte yarar var. Çok söylenecek söz var bu konuda ama yer yok.
7 bin yıllık bu muhteşem geçmişi simgeleyen eserler müzenin internet sitesinde neden sergilenmez anlamak güç?
Bakanlık kendini reklâm edeceğine müzedeki muhteşem eserleri, gelişmiş internet teknolojisiyle dünyaya açsa eminim çok güzel olur. Japon bir grup vardı ben oradayken, nasıl ilgiliydiler anlatamam. Kültür-Turizm'in yeni patronu Ömer Çelik'in bunu sağlayacağına inanıyorum.
Dokuya uygun şahane bir sunum nasıl olur gösterecektir umarım.
Az ileride Çengel Han'da Koç Müzesi'ni de gezdim. Minyatür boyuttaki kara, hava ve deniz araçları, el aletleri, fotoğraf makineleri, oyuncaklar görmeye değer.
Şimdi burada müzecilikten başlayıp neolitik çağdan günümüze Anadolu Medeniyetlerini filan anlatacak değilim.
Dikkat buyurun..
Müzeye girişte sizi ilk olarak Anadolu aslanları karşılıyor..
Bu tanım yani Anadolu Aslanları ifadesi benim çok hoşuma gidiyor, ayrıca güçlü kuvvetli kasları, iri pençeleriyle duvar tabletlerinde filan sıkça resmedilen aslanların vaktiyle bu coğrafyada yaşamış oldukları sonucuna varıyoruz.
Müzedeki aslan heykellerinden bu çıkıyor.
Anadolu'da da kendi iklim ve bitki örtüsüne uygun bir aslan türü vardı demek ki?
Şimdi onların yerini aynı adı taşıyan başka aslanların aldığını söyleyebiliriz.
Üretip ihraç ettikleriyle dünyanın her köşesinden kükremeleri duyuluyor.
İhracat rakamları onların sayesinde 150 milyar dolarları buldu.
Ve bir aslan daha.. SABAH Ankara çıktığı günden beri örnek ve öncü olmayı başarıyor.
Çarşamba günleri de SABAH Anadolu olarak Konya, Kayseri, Kırşehir, Sivas, Kırıkkale, Yozgat, Eskişehir, Kütahya ve Afyonkarahisar'la buluşması 'Anadolu Aslanları açılımı' olarak değerlendirilebilir.
Yerel diye bir şey kalmadı artık, internet sayesinde her şey evrensel.
0 yorum:
Yorum Gönder