12 Aralık 2012 Çarşamba

Sağlığın da başkentiyiz

Ahmet TEZCAN

Sağlığın da başkentiyiz

13.12.2012

Ankara'nın sağlık merkezi haline getirilmesi öngörülüyordu, ne aşamada bilmiyorum ama bunun çalışmaları sürüyor.
Ankara'nın SAĞLIĞIN DA BAŞKENTİ olması çok önemli, gerçekleşeceğine olan umudum ise çok yüksek. Zaten böyle bir şey çok gerekli, yalnız Ankara için değil, Türkiye için çok gerekli...
Çok uzak değil üç yıl sonra bu proje gerçekleştiğinde siz bakın o zaman; Avrupa'dan bile hasta akacak. Eskiden apandist için bile yurt dışına giderken işler tersine dönecek ve herkes Türkiye'ye gelecek.

***
2013 yılı bütçesi Meclis'te müzakere aşamasında, en büyük pay savunmadan da önce yine eğitim ve sağlığa ayrıldı.
Yani kuvvetli bir irade var, para da var, geriye bir tek insan unsuru(!) kalıyor. Bunun önüne bir ünlem işareti koyduk, devam edelim.
İsterseniz önce projeyi kısaca hatırlayalım...
Bildiğiniz üzere Etlik'te koca bir SAĞLIK YERLEŞKESİ inşa edilecek. (Batılılar 'kampüs' diyor, bizimkiler 'yerleşke' yi uygun bulmuşlar. (Han, hamam, kütüphane, mabet, aşevi ve şifahanesiyle böylesi tam tekmil yapılara eskiden KÜLLİYE denirdi.) Bilkent'te de bundan bir tane olacak. (Başbakan Erdoğan 25 ilde bu hastanelerden kurulacağını söylüyor.) Ankara Etlik ve Bilkent'teki ŞEHİR HASTANELERİ tam donanımlı olacak. Yani sağlık alanında akla gelebilecek her imkan, en son teknolojisiyle kurulacak. Hava ambulansları ve uydu bağlantılarıyla sağlık konusunda yok yok olacak anlayacağınız.
Başbakan Erdoğan bu sağlık konusunda çok hassas, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın da bu işleri sabırla, ısrarla ve inatla takip ettiğini biliyorum. Zaten öyle olmasaydı muvafığı muarızı; Yani bu hükümete destek veren yahut karşısında olan herkes sağlık konusunda iktidara hakkını teslim etmezdi. Kiminle konuştuysam el Hak bunu böyle söylüyor.
***
Ancak...
Şimdi geldik zurnanın o sesi çıkardığı yere. İNSAN UNSURU dedik ve bir ünlem koyduk ya, o noktada bu ülkenin sıkıntısı var. Bunu söylerken sağlık alanında çalışan insanların becerisini kastetmiyorum. Validenin hastalığı dolayısıyla uzun bir süredir cebelleştiğimden bazı şeyleri daha iyi anladım. Mesela hastanelerde son zamanlarda sıkça karşılaşılan tartaklama olaylarının asla tek taraflı değerlendirilmemesi gerekiyor.
Ve tıp fakülteleri...
Sanırım büyük kısmı bu konuda en başta sınıfta kalır. Konya Selçuk Tıp'ta hasta inlerken serviste youtube'dan şarkı indirenleri gördüm. Dekanın, rektörün hastaneyle, hastayla hiç alakası yok, başhekim de adamına göre...
Velhasıl buralarda tebabetten önce insanlık dersine zorunlu olarak ihtiyacımız olduğu ortaya çıkıyor. Eflatun'un dediği gibi hastanın bedenini iyileştirmekle tedavi tamamlanmış olmuyor. Büyük sağlık projelerine girişirken bu hususa çok dikkat etmek gerekiyor.


gazete

0 yorum:

Yorum Gönder