Ahmet Tezcan/Gel de yazma
Bunların teröristlerle muhabbetini biliyorduk da bu kadarını beklemiyorduk.
Kalkıp bir de sarmaş dolaş kucaklaşmaları her şeyi bitirdi.
Her mücadelenin bir kuralı, ahlakî bir boyutu vardır. İnsan olduğumuz için
aranır bu boyut ve de olmalıdır.
Ne adına olursa olsun -velevki ülkeyi bölme adına- birileri, ellerine silah
alarak, öldürerek, bombalayarak mücadele etmeyi bir yöntem olarak tercih
etmişler, ya da öyle emir almışlardır, çıkış yolu bulamamışlar ve en ilkelini
seçmişlerdir.
Bütün bunlar bir yere kadar anlaşılabilir. Adam neticede silahlı mücadeleyi
seçmiş, katil ve canidir. Bebekleri bile katletmekten çekinmiyorlardır artık, gözleri
dönmüştür.
Onlarla insanlık konuşulur mu, ondan insanlık adına bir davranış beklenebilir
mi? Millete bir müddet başağrısı olurlar sadece ve bir sonuç da
alamazlar.
****
Amma ve lakin mücadelesi için siyaseti tercih etmiş, mecliste vekâlet görevi
üslenmiş olanların kalkıp eli silahlı canilerle kucaklaşıp öpüşmesi, “dağdaki
gençler, bizim çocuklar” diyerek onları sempatize etmeleri ne anlaşılabilir ve ne
de kabul dilebilir.
Eğer bunu yapıyorlarsa söylenecek şey; akıl tutulması içine düştükleridir
yahut terörizmin kuklasıdırlar artık.
Hâlâ savunuluyor olması da zaten bunu göstermektedir. Dolayısıyla onlarla
bundan sonra ne demokrasi konuşulur, ne de hak- hukuk, insanlık mevzu
olmaktan çıkar.
****
Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir hareketin içinde BÖYLESİ görülmemiştir.
Böylesi dediğim, tanımlayamadığım hareketi anlatmada “densizlik”,
“küstahlık” kelimeleri hafif kalıyor, ondan ötesi ama kelimeyi bulamıyorum.
Amerikan kongresinde hiçbir üye devlet millet düşmanı hainlerle kucaklaşıp
görüşemez.. Alman parlamentosunda da bir üyenin böyle bir hareket içine
girmesi asla kabul edilmez, girerse o üyenin siyasi hayatını bitirirler, affetmezler.
Bizim memlekette oluyor maalesef böyle şeyler ve üstelik görüntülenerek
gözümüze sokuluyor adeta! Bir kerecik ekrana gelse neyse, olaydan her
bahseden her bültende dayıyor görüntüyü, iğrençliği milyon kere seyrediyoruz
ekranlardan ve millet olarak kafalarımızın arkasında bir şeyler oluşturuluyor
sanki!
Zaten bu buluşma bunun için görüntülenip yayınlatıldı, bundan sonrasına
hazırlık.. Daha önce kaç kez buluşup öpüştüler kim bilir?!
****
Kaçırıldığı söylenen milletvekili Hüseyin Aygün’den bir örnek;
Olaydan önce (12 Ağustos)yazılı basında Hüseyin Aygün adına sadece üç
haberde rastlıyoruz. 13 Ağustos’ta 40 haber, kaçırıldı denince haber sayısı 303
çıkıyor. Bir hafta müddetle sadece Aygün’den ve dolayısıyla terör örgütünden
bahseden haber sayısı günde 250 nin altına düşmüyor, binleri buluyor.
Propaganda böyle olur(!),Aygün’ün haberleri reytingde o hafta Başbakan
Erdoğan’ı bile geride bıraktı.
Bu BDP-PKK tandemine bir yaptırımın olması lazım, karşılıksız kalamaz.
Elime bir kitap geçti, 3 gündür bırakamıyorum, adı “Siyaseten Katl”, Prof
Ahmet Mumcu yazmış; Osmanlı’da devlet egemenliğine uzanan ellerin nasıl
kırıldığını anlatıyor hukuki bakımdan.
Ecdat, devletin ve dinin düşmanını hiç affetmemiş. Cuma günü bu kitaptan
bir nebze bahsedeceğim.
(*Tandem: Birlikte yürütülen ikili iş)
0 yorum:
Yorum Gönder